Bursa Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Engin Er, Bursa’nın birinci derecede deprem bölgesinde olduğunu söyleyerek depreme hazırlıklı olunması gerektiğine dair uyarılarını yineledi. Başkan Engin Er, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun depremi kaderciliğe bağlamasına, “deveyi bağlamadan tevekkül etmek müslümanlığa uygun değildir” şeklinde cevap verdi.
Bursa birinci derece deprem bölgesinde, depreme hazırlıklı olunmalı
Bursa Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Engin Er Bursa’nın 1.derecede deprem bölgesinde olduğunu hatırlatarak kente deprem konusunda bütüncül bakmak gerektiğini ifade etti. Bursa’da fay hatların olduğu bölgeye yapılan binaların risk taşıdığını söyleyen Başkan Engin Er, binalar 2000 yılından önce yapıldıysa buraların çok daha fazla risk taşıdığını belirterek bu bölgelerin kentsel dönüşümde önceliğe taşınması gerektiğini ifade etti. Sıvılaşma alanlarına da dikkat çeken Başkan Er, zemin etüdü yapılmayan ve ya zemin etüdü yapılsa bile uygulamasının yapıldığını kontrol etmek gerektiğini ve uygulamanın yapılmış olsa bile hangi ölçüde yapıldığını ve hangi kriterlere dikkat edildiğini incelemek gerektiğini söyledi. Heyelanlı bölgeler hakkında da açıklamalarda bulunan Başkan Er, gerek yağış ile birlikte hareketin tetiklendiği gerekse de depremle beraber hareketin tetikleneceği bölgelere dikkat çekerek bu bölgelerin de çok riski olduğunu söyledi. Bütün bu saydıklarımızın değerlendirmesini yaptığımız zaman Bursa’nın birçok merkezi ilçesinden faylar geçiyor diyen Engin Er, Bursa ovası içerisinde binalar eskiyle, zemin etüdü yapılmamış ve mühendislik hizmeti almamış ise bu bölgelerin riskli olduğunu söyledi. Bursa’da Harmancık, Büyükorhan, Keles ilçeleri haricinde Bursa’nın her ilçesinden fay hattı geçtiğini söyleyen Engin Er, Bursa’ya deprem konusunda bütüncül yaklaşmak gerektiğini ifade ederek depreme hazırlıklı olunmalı çağrısını yineledi.
Deveyi bağlamadan tevekkül etmek müslümanlığa uygun değil
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 11 ilde büyük yıkıma neden olan ve on binlerce kişinin hayatını kaybettiği Kahramanmaraş merkezli depremlerin sorumluluğunu ilah-i takdire bağlamış, dünyada hiçbir ülke, üst üste yaşanan 5 yıkıcı depremin altından kalkabilecek kabiliyette değildir, biz Müslümanız. Biz inanıyoruz ki ne bir saniye ileri, ne bir saniye geri… İnsanın hayatının takdir edildiği andan bir saniye ileri getirebilme kabiliyeti hiç kimsede yoktur. Cenabıallah’a teslimiz biz konuda ama burada yapmamız gereken hep birlikte geleceğe ait umudumuzu güçlü bir şekilde ayakta tutmak” şeklinde konuşmuştu. Bursa Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Engin Er ise Bakan Soylu’nun deprem açıklamasına deveyi bağlamadan tevekkül etmek Müslümanlığa uygun değil şeklinde yorum yaptı. Engin Er’in açıklamaları şu şekilde:
Peygamber efendimize soruyorlar deveyi bağlayayım mı, yoksa Allah’a emanet edip bırakıp gideyim mi? Peygamber efendimiz şöyle cevap veriyor. Sen deveyi bağla,sonra Allah’a tevekkül et diyor. Bizim deveyi bağlamamız lazım, deveyi bağlamadan tevekkül etmek Müslümanlığa da uygun değil.
Engin Er’den korkutan cevap: Bursa’da bugün bir deprem olsa 1855’ten daha ağır bir tabloyla karşılaşırız
1855’te Bursa’da yaşanan depremi küçük kıyamet olarak değerlendiren Başkan Engin Er, Bursa’da bugün deprem olsa durumun 1855 yılında yaşanan depremden daha kötü sonuçlar yaratacağını söyledi. %50’sinden %60 yakın mühendislik hizmeti almayan, fay hattı üzerine inşaa edilen, yapı denetim kontrolünden geçmeyen birçok binanın olduğunu ve hala demir beton güvenliğini bina güvenliği olarak yorumlayan bir yaklaşımın var olduğunu söyleyen Er, bu nedenle bugün bir deprem olsa sonucun 1855’ten daha büyük bir kıyamet yaşanacağına dikkat çekti.
Marmara Bölgesi’nde yaşanması beklenen olası bir deprem ülke ekonomisine çok ciddi zarar verecek!
Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Fevzi Çakmak ise sanayinin büyük oranda Marmara Bölgesinde olmasından dolayı olası bir depremde ülke ekonomisinin ciddi anlamda zarar göreceğini ifade etti. Bu sebeple yapılacak sanayi yatırımlarıınn diğer bölgelere kaydırılması gerektiğini ifade eden Başkan Fevzi Çakmak bunun da bir anlamda Batıya olan göçü engellemek için bir etmen olacağını ortaya koyduğunu belirtti.
Haber merkezi