İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İçişleri Bakanlığının belediyeye “terör” suçlamasıyla “özel teftiş” başlatmasıyla ilgili CHP Genel Merkezinde açıklama yaptı, “Millet buna artık gülüyor” dedi.
İçişleri Bakanlığının İstanbul Büyükşehir Belediyesinde (İBB) “terör iltisaklı” olduğu iddia edilen çalışanlarla ilgili “özel teftiş” başlatmasının ardından, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Genel Merkezi’nde açıklama yaptı. İmamoğlu, “Millet buna artık gülüyor” dedi.
İçişleri Bakanlığı, dün İBB’de işbaşı yaptırılan bazı çalışanların, “terör örgütleriyle iltisaklı/irtibatlı” oldukları suçlamasıyla özel teftiş başlatıldığını duyurmuştu. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasına sosyal medya hesabından tepki göstererek, “İstanbul’a hizmet eden 86 bin yol arkadaşımın yanındayım, ezdirmem” ifadelerini kullanmıştı.
CHP Genel Merkezi’ne giden İmamoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesinin ardından CHP Genel Merkezi’nde açıklama yaptı. İmamoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturan zat, 12 Aralık günü TBMM’de konuştu, İBB’de tam 557 terörist olduğunu iddia etti. Bir gün önce yaptığı konuşmada da Türkiye’de toplan terörist sayılarının 164 olduğunu söylemişti. Her verisi yanlış olan Sayın Bakan’a şunu hatırlatmak isterim: 12 Aralık’ta bu konuşmayı yapmıştı, dün akşam itibarıyla tam 2 hafta geçti üzerinden. Bu 15 gün boyunca İçişleri Bakanlığı ne yaptı?
“Bakanlık yazı yazdık cevap verilmedi”
İBB olarak bir kısım işlemler başlattık. Devlet adabına uygun bir şekilde bu beyanı ciddiye alarak 15 Aralık’ta benim olurumla teftiş kurulunda bir araştırma ve gerekiyorsa bir soruşturmaya izin verdim. Bu 15 Aralık’ta benim soruşturmaya dair verdiğimizin belgesidir. Aynı tarihte ise İçişleri Bakanlığı’na yazı yazdık. Bilgi istedik. Dedik ki Bakanlığa, ‘Bize bu konuda bilgi verin, kimdir bunlar, listeyi yolların, biz de gereğini yapalım.’ Bir teröristle ilgili bir tespitiniz varsa bunu ciddiye alalım değil mi? Bakanlık buna hiçbir yanıt vermedi.
Uyuyan bakanlık dün saat 20.00 itibarıyla bu uykudan uyanıp tweet attı. Tweet atarak hakkımızda bir soruşturma izni işleminin başlattığını duyurdu. Ben açıkçası Twitter’dan bir soruşturma izni vererek başlattığını ilk kez duyuyorum.
15 gün sonra pazar akşamı böyle bir tweetle süreci başlatmak aklına geldi acaba neden? Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı pazar günü konuştu. İstanbul’da danışma kurulunda konuştu. İstanbul’la ilgili içi siyaset dolu mesajlar verdi. Buradan Cumhurbaşkanı’nın bu konuşmasından Sayın Bakan bir rol kapma çabasıyla ortaya çıktı.
Önce İBB Başkanı olarak, İstanbul’da 86 bin çalışanı olan bir belediyenin başkanı olarak bu açıklamayı kınıyorum. Burada bütün terör örgütlerinin kalın puntolu reklamını yapan bir bakanlık! Bu açıklama biçimini de devlet adamına uygun olmadığını ve bu şekilde atılan adımı kınıyorum.
Sizler yıllardır İstanbul’da görev yapan gazetecilersiniz. Hangi biriniz sayı ile tespit yapıldıktan sonra bir Bakanlığın teftiş başlattığını duydunuz? Yani sayı veriyorsunuz, ‘Bunlar terörist’ diyorsunuz, hükümde bulunuyorsunuz, sonra teftiş başlatıyorsunuz. Ya ne teftişi! Sen bakanlıksın, terörist konusunda takdirde bulunmuşsan, netleşmişse, tut kulağından götür at hapse.
Böyle bir sürecin uygulanması akıllara zarar. Açıkçası bu işin prosedürü bellidir ama siyasetin ve siyaset aklının hatta kendi siyaset kulvarındaki şahsi çıkarların devlet adabının ve bir bakanlık kültürünün işleyişinin önüne geçtiğini net olarak bu davranışta görüyoruz.
İçişleri Bakanı’nın soruşturma açması gereken yer Adalet Bakanlığı
İBB iştiraklerinde bir kişinin işe girmeyle ilgili prosedürleri bellidir. Adli sicil kaydı istersiniz, o kişi bu belgeyi de Adalet Bakanlığı’ndan alır. O zaman İçişleri Bakanı yanlış yere soruşturma açıyor. Soruşturma açması gereken yer Adalet Bakanlığı. Biz çünkü işe aldığımız her çalışanın adli sicil kaydını isteriz.
Bence bir başka soruşturma açılması gereken yerin de bu 557 teröristi tutuklamıyorsa İçişleri Bakanlığı olduğunu düşünüyorum, hatta Bakan’ın kendisi olduğunu düşünüyorum. Bu denli risk taşıyan bir İçişleri Bakanıyla ilgili bir işlem başlatmıyorsa da ben bir vatandaş olarak Sayın Cumhurbaşkanı’nı göreve çağırıyorum.
Buradan hepinizin hafıza tazelemesi gereken bir husus var. Aynı şahsiyetler İstanbul seçiminde bütün sandık görevlilerini de ‘terörist’ ilan ettiler. ‘Çaldılar’ dediler, sonra dediler ki ‘Biz bunu hukuken söylemedik, siyasi olarak söyledik’ dediler. Günün sonunda ne oldu? Elde var sıfır. Tek bir kişi, bakın seçimin iptal edildiği sürecin öncesinde yine ‘terörist’ ilan ettikleri binlerce kişiden tek bir kişi ile ilgili ne bir soruşturma ne bir tutuklama ne bir tespit yapıldı. Millet buna artık gülüyor.
Bizler iki kere İstanbul’da halkın cevap verdiği, yapılan hatadan sonra büyük bir demokrasi dersi vermiş bir süreci yaşamış insanlarız. İstanbul’la ilgili kim konuşuyorsa konuşsun 16 milyon insanın huzurunda konuşurken dikkatli olmaya davet ediyorum.
Bu kadar güncel ekonomik ve problemli bir süreci yaşarken İçişleri Bakanlığı’nın ortaya koyduğu bu tavrı tamamen gündemi kaydırma, başka yere taşıma çabası olduğunu düşünüyorum. Bizim verilemeyecek hiçbir hesabımız yoktur. Hele hele vatanperverliğimizi, cumhuriyetimize bayrağımıza olan duygularımızı sorgulayacak kişi henüz doğmadı bu topraklarda.”
BursaMuhalif.com/Haber Merkezi