Eğitim Sen Bursa Şubesi sendika binasında yaptığı basın toplantısıyla 2018-19 eğitim öğretim yılını değerlendirdi.
KESK ortak salonunda yapılan açıklamada konuşan Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Derya Şimşek Aksakal: ‘Eğitim-öğretim yılı büyük sorunlar yumağı içinde tamamlandığını’ söyledi.
Aynı binada iki ayrı okulun eğitim-öğretimi yapıldı
Bu yıl LGS sonrası öğrencilerin liselere yerleştirilmesinde tam bir karmaşa yaşandığını biliyoruz diyen Aksakal: “Birçok öğrenci yerleştirmeden dolayı mağduriyet yaşadı. Adrese dayalı sistemde ortaya çıkan hatalar yüzünden kimi öğrenci evinin yanında ki liseye yerleşemedi, adres dışı öğrenciler kayıt edildi. Bu yıl maalesef birçok okulda aralarında üyelerimizin de olduğu öğretmen arkadaşlarımız yöneticilerin mobbingine maruz kaldı.
2019 yılında tüm okullarımız tam gün eğitime geçecek denmişken Bursa’da hala birçok okulda ikili eğitim devam etmektedir. Bu okulların tam gün eğitime geçebilmesi için okul binası yapılması gerekiyor. Ancak biliyoruz ki depreme dayanıksız olduğu gerekçesi ile yıkılan okullar bile yapılmadı. Ne zaman yapılacağını da bilmiyoruz. Hala inşaat bile başlamadı. Özellikle aynı binada iki ayrı okulun eğitim-öğretimi hem öğrencilerimiz, velilerimiz hem de öğretmenlerimiz için oldukça zorlaştırmaktadır” dedi.
Mücadelemizi artırarak sürdüreceğiz
Siyasi ve dini alanda faaliyet gösteren dernek ve vakıfların okullarda kendi amaçlarına uygun ancak milli eğitimin temel amaçlarıyla ters düşen etkinlikler yapıldığını söyleyen Aksakal: ‘Bunların protokollere dayanarak yapılıyor. Son olarak okullarda çeşitli vakıf ve cemaatlerin yaz okulu programlarının öğrencilere dağıtıldığını biliyoruz. Ancak bilimsellikten uzak, laiklik ilkesini karşı yapılan her türlü çalışmanın gelecek nesiller üzerinde yaratacağı tahribat ülkemizi daha da karanlığa sürükleyecektir.
Öğretmenlik meslek kanunu ile ilgili gündem, yeni ders programları Milli Eğitimin eğitimde reform başlığı ile açıklandı. Bu düzenlemeler maalesef toplumun beklentilerini karşılamaktan çok uzak. Hele ki bir bürokratın öğretmenleri tanımlarken “patinaj yapan araçlar” demesi en basit ifade ile aymazlıktır. Bu bürokrat derhal Milli Eğitimde ki görevinden alınmalı, öğretmenlere hakaret ettiği için suç duyurusunda bulunulmalıdır.
Bu kadar sorunlar yumağı içinde ki eğitim sistemini hala ayakta ise bunun nedeni öğretmenlerdir. Biz öğretmenler, ekonomik ve sosyal birçok sorunla boğuşmak zorunda olmamıza rağmen, sınıflarda öğrencilerimizin eğitimine canla başla devam ederek işimizi yapmaya devam ediyoruz. Öğretmenliğin ne demek olduğunu bilmeyen kişilerin eğitime yön veren politikalar oluşturması sorunlara ancak kısa zamanlı çözümler sağlar. Temel olarak üretime dayalı sisteme geliştirilemediği sürece bu sorunları aşma şansımız yoktur. Bilimsel, laik, kamusal eğitimi esas alan anadilinde eğitimi geliştiren bir sistem ancak kalıcı çözümler sağlayabilir. Eğitim sen’liler olarak çocuklarımızın, öğrencilerimizin eğitim hakkı için mücadelemizi artırarak sürdüreceğiz’ dedi.