Yaz aylarının ucuz ve kolay ulaşılabilir tatlısı dondurma da her şey gibi zamlardan nasibini aldı. 2016 yılında 3 top için 1 lira ödenirken aradan geçen 6 yılda bu fiyat 15 liraya kadar ulaştı. Bugünün asgari ücretiyle 283 tane alınabiliyorken, 2016 yılı asgari ücretiyle 1300 dondurma satın alınabiliyordu. Bir zamanlar herkesin kolaylıkla ulaşabildiği dondurma artık lüks tüketim olurken, dondurmacılar da düşen satışlar nedeniyle yaz aylarında kazandıklarıyla kışı nasıl geçireceklerini kara kara düşünür oldu.
Yaz boyunca kazandıkları ile kış aylarında geçimlerini sağlayan dondurmacılar bir taraftan artan maliyetler bir taraftan düşen satışlar karşısında geçim endişesi taşıyor. Dondurma üretiminin temel girdilerinden süt ve şekere gelen zamlarla birlikte elektrik zamları da dondurma fiyatlarını artırdı. Halkın kolaylıkla ulaşabildiği dondurma da gelen zamlarla “lüks gıdalar” arasında yerini aldı.
Bursa Yıldırım Siteler Mahallesi’nde 10 yıldır dükkanı bulunan Balkaymak Dondurma’nın sahibi Enes Yücel, geçtiğimiz yaz günlük 300 litreden dondurma yapıp sattığını ancak bu yaz bunun 100 litreye kadar düştüğünü söylüyor. Yücel, “Şeker geçen sene 200-210 liraydı, şu anda 1300 lira. Sütü 4,40’tan alıyorduk şu an 9 lira oldu. Tüp geçen yaz 160 liraydı o da 320 lira oldu. Elektrik geçen sene 4 bin lira geliyordu. Bu yaz daha bu işletmeye hiç fatura gelmedi. Fatura benim korkulu rüyam oldu. Beklentim 12-13 bin lira civarı. Zaten gelen zamlar ortada.” diyerek dondurma üretimine gelen zamları özetliyor.
Su bir yılda yüzde 50 zamlandı
Hayat pahalılığı, toplumun temel gıdaya erişmesini güçleştirdi. Bunun yanında yaz akşamlarının vazgeçilmezleri arasında bulunan dondurmanın 4 kişilik aileye maliyeti 60 lira. İster istemez tüketimin azaldığını söyleyen Yücel, “Örneğin 4 kişilik bir aile en ucuz şekilde bir sosyal faaliyet yapacaksa geliyordu. Eskiden 5’er liradan 20 liraya 4 kişi dondurma yiyebiliyordu. Bugün aynı şeyi 60-70 liradan aşağı yapamazlar.” diyor.
En ucuz tatlının halen belki dondurma olduğunu ama bunun bile pahalı tüketim haline geldiğini söyleyen Yücel su fiyatlarındaki yükselişin girdi maliyetlerini artırdığını ekliyor. Geçtiğimiz yaz suyu 1 liradan alıp 1,50 liraya sattıklarını söyleyen Yücel bu yıl suyun geliş maliyetinin 1,50 liraya çıktığını belirtiyor.
Dondurma yapımı kolay olarak görülüyor
Bulunduğu cadde üzerinde geçtiğimiz yaz 5 dondurmacı olduklarını belirtirken sayının bu yıl ikiye düştüğünü sözlerine ekleyen Yücel, dondurmacıların yaz boyunca kazandıklarının bir yıllık geçim kaynakları olduğunu hatırlattı.
“İnsanlar burada sadece dondurmayı koyuyor diye görüyor” diyen Yücel, dondurma yapımının epey emekle gerçekleştiğini şu sözlerle anlatıyor: Süt geliyor, pişiriyorsunuz. Bekletiyorsunuz zaman gerekiyor. Soğutmak için makineler var, o makinenin amortismanı var, biz bu süreyi 4 yıla göre hesaplıyoruz. Dondurmayı yaptın, elektrik gerekiyor, buradaki dondurucular 220 değil, 380 voltta çalışıyor. Daha fazla elektrik, daha fazla maliyet demek.
İki asgari ücrete çalışıyor
İşyeri kiralarının 12 ay boyunca ödendiğini söyleyen Yücel, personellerin normalden daha ağır şartlarda çalıştığını söyleyerek iki asgari ücret ödediğini belirtiyor. Dondurmacıların kazançlarını 12 aylık dönem olarak hesapladıklarını, 6 aylık kazançlarının 12 aya bölündüğünü vurgulayan Yücel, maliyetlerin de aynı şekilde devam ettiğinin altını çiziyor. “Muhasebe, stopaj, kira, sigorta her şekilde 12 aylık hesaplanmak zorunda” diyerek kazançlarının bu yıl için büyük oranda düştüğünü hatırlatıyor. Üretiminin 50 litre süt altına düşmesi durumunda maliyetlerini çıkaramayacağını söylerken Yücel, gelecek yıl bu şartlarda pek çok dondurmacının da kepenk açamayacağını kaydediyor.
Nur Derya