Ben Bursalıların ‘Havası çok güzel ya’ dediği, Uludağ’ın cömertçe temiz hava sunduğu semtlerinden birinde yaşıyorum.
Tüm Bursalılar’ın şehrin içinde olmasına rağmen, sahip olduğu yeşilliği ve temiz havası nedeniyle yazın gelip mangallarını yaktığı, ailece dinlendiği, piknik yaptığı Kaplıkaya’da oturuyorum.
Bursa’nın en kötü hava kalitesine sahip olduğu günlerde bile ortalama bir havası olan Kaplıkaya’da, bu sabah göz gözü görmez bir havanın varlığı içinde uyandım.
Şaşkınlığım gizlenemez olduğu için kalkıp bir yerlerde yangın çıkmış olabileceğini bile düşündüm.
Çünkü baktığımda ne dağ vardı karşımda ne de hemen bir alt mahalle.
O ‘Yeşil Bursa’ dedikleri resmen buğulu, karanlık bir sise teslim olmuştu.
Camı açıp gerçekle karşılaşmam çok sürmedi.
Bursa ölü bir havayla karşı karşıyaydı.
Sanki insanlar karbondioksit soluyup, karbondioksit nefes alabilirlerdi bu havada sadece.
Karşılaştığım hava üzerine hemen, neredeyse yılın hiçbir günü, Bursa’nın havasını ‘İYİ’ olarak gösteremeyen, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı internet sayfasını açtım.
Sonuç hiç şaşırtıcı değildi: ‘SAĞLIKSIZ’
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı açık açık demişti, ‘Sokağa çıkma bugün, nefes alma’
Yani bu demek oluyordu ki; ‘Koskoca Bakanlıklar olarak biz, halkın sağlığını bozanların varlığını biliyoruz, Bursa’da nefes alınamaz hale gelindiğini görüyoruz ama hiçbir işe yaramadan öylece duruyoruz. Üstüne Bakanlık olarak Bursa’yı ölüme teslim edecek yeni projelere de imza atacağız. Hiç endişelenmeyin. Çünkü biz halkı zehirlemek için geldik buralara.’
Bursa’da her geçen saniye soluduğumuz hava kirlenirken, ne Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ne Sağlık Bakanlığı’nın ne de yerel yöneticilerin halkını önemseyen tek bir adımı yok.
Evet, yaklaşık bir ay öncesinde Büyükşehir, hava kalitesinin kötü olduğu günlerde katı yakıt kullanan okul ve işyerlerinde kısıtlamaya gidilmesi yönünde karar aldı, ancak ortadaki durum, çözümün bu olmadığını bizlere gösteriyor.
Çözüm, Bursa’yı asıl kirleticilerden temizleyin
Bursa’daki akademik odalardan DOĞADER’e kadar, Bursa’ya sahip çıkan herkesin bas bas her platformda dillendirdiği kirleticileri artık görmezden gelmeyin.
‘Ey Bursa sizin için hizmete geldik’ diyen yöneticiler, çimento fabrikalarınızın, onlarca OSB’nizin, termik santrallerle ceplerini daha çok doldurmaya çalışan patronlarınızın, bedava diye kullanılan en kalitesizinden halka dağıttınız kömürlerinizin hesabını soruyoruz.
Bursalılar olarak sağlıklı bir ortamda yaşamak istiyoruz.
Çok geç olmadan, elbirliğiyle yarattığınız bu pisliği temizleyin,
Halkın sağlıklı yaşam hakkını elinden almayın.
Soluduğumuz havayı her geçen gün daha çok kirletecek olan, yapılması için sizin imzalarınıza bakan Bursa Valisi, Büyükşehir, Bakanlıklar gözlerinizi açın ve bu çağrıya kulak verin.
Bu kente artık ne bir DOSAB Termik Santrali ne de yeni bir Organize Sanayi, hatta kapasitesi arttırılacak bir çimento fabrikası daha gelmeyecek.
Getirtmeyeceğiz!
BursaMuhalif.com – Hatice Nur Derya