AKP’nin elinde kalan en büyük belediye Bursa. Fakat, Bursa Büyükşehir Belediyesi muhalefet partilerinin hedefinde. Kamu projelerinin çöktüğü, kamu kaynaklarının doğru kullanılamadığından söz eden Özgöz, Bursalıların kötü yönetimden şikayetçi olduğunu gözlemlediklerini belirtiyor.
Türkiye’de seçim gündemi ısınıyor. Muhalefet partileri oluşturdukları masada, “geliyor gelmekte olan” mesajını yineliyor. Genel merkez düzeyinde fotoğraf veren muhalefet partileri yerellerde seçime nasıl hazırlanıyor? Sorunlar neler? Anketlerde iktidar partisi oylarının eridiği gözleniyor. Peki sahada durum ne? Bursa yerelinde muhalefet partileriyle söyleşi dizisinin ilk görüşmesini DEVA Partisi Bursa İl Başkanı Serkan Özgöz ile gerçekleştirdik. Özgöz, Bursa’da dip dalganın büyüdüğüne dikkat çekerken, ilk seçimde iktidarın hükümet etme gücünün kalmayacağını söylüyor.
‘Muhafazakarları değil herkesi kucaklıyoruz’

DEVA Partisi yeni ve Türkiye kamuoyunun da tanımaya çalıştığı bir parti. Aynı zamanda AKP kadrolarının kurucusu olduğu bir parti. Dolayısıyla muhafazakar tabanla organik bir ilişkisi de bulunuyor. Bu anlamda, Bursa’nın muhafazakar tabanıyla DEVA Partisi nasıl bir ilişki kuruyor? Size bakış nasıl?
Partimizle ilgili yanlış anlamalar var. Eskiyle ilişkilendirme var. Bunu düzeltmek isterim. Kurucular Kurulu’nda 92 kişi var. Bunların hepsi eski Ak Partililer değil. İkinci bir konu ise partimiz yeni bir siyasi kültür inşaa etmeye çalışıyor. Bütün teşkilatların en az yüzde 50’sinde daha önce siyaset yapmamış olma şartı var. Bu anlamda eski Ak Partililerin kurduğu bir parti demek doğru değil. DEVA Partisi ana akım merkez siyasi bir parti. Türkiye’nin tüm akımlarını kucaklayan ve geleceğe yönelik tahayyülleri olan bir parti.
Bunu nereden anlıyorsunuz?
Partiye başvuran gönüllü veri tabanı var. Bir önceki seçimde CHP’ye Ak Parti’ye İYİ Parti’ye ve başkaca partilere oy vermiş olduğunu söyleyenler var. Bursa yerelinde söylemek gerekirse, Nilüfer’den, Osmangazi’den Yıldırım’dan tam bir ilçe dağılımı var. Yalnızca muhafazakar kesim odağı olan bir parti değiliz. Demokratik hassasiyetlerle barışık olan bir partiyiz. Tüm kesimlerle Bursa’da iyi iletişim kurabiliyoruz.
Ali Babacan AKP içerisinde çok uzun süre bakanlık görevi yürüttü. Dolayısıyla, AKP tabanının muhafazakarlardan oluştuğunu düşünürsek, Babacan’a sempati duyan AKP’li insanların kopuşu anlamında Bursa’nın muhafazakarlarıyla ilişkilerinizin nasıl olduğunu sormak istedim.
Çerçeve olarak evet ama DEVA Partisi’nin odağı geçmiş değil, gelecek. Biz Türkiye’nin gelecek 10 yıllarda nasıl yol yürümesi gerektiğine yönelik ciddi ders çalışıyoruz.
‘Profesyonel muhalefet olmayı değil iktidar olmayı hedefliyoruz’
Kendinizi muhafazakar çevreyle sınırlamadığınızı söylediniz. Hatta Bursa’da CHP’nin kalelerinden Nilüfer’deki ilişkilerinizden bahsettiniz. Sosyal demokrat çevreyle olan ilişkinizi biraz açar mısınız?
Bir kere partilerin kendilerini ifade ettikleri birinci konu aslında Türkiye’nin şartları gereği, liderlik. İkinci parametre parti programı. Bunu sosyal demokrat birine okuttuğumuz zaman, onların burada sosyal devlet anlayışının gördüğünü gözlemliyoruz. Seçmen üzerinden gidersek, Türkiye’ni siyaseti sorunları çözemiyor. Siyaset kurumu için bunu söylüyorum. Halk bakıyor ve çözülmesi gereken sorunları görüyor. Değişimin olması gerekiyor diye düşünüyor. DEVA Partisi bu anlamda memleketin sorunlarını çözmeye aday olan bir anlayışa sahip. Kavga etmenin bırakılması gerek. Biz insanların teveccühünden aldığımız güçle, eylem planları hazırlıyoruz. Biz profesyonel muhalefet partisi olarak kurulmadık. İktidar olmayı hedefliyoruz.
Profesyonel muhalefet partisi olarak kurulmadık dediniz, fakat şu an sürece baktığımızda muhalefet partileri bir geçiş süreci tarifliyor, sizin başka bir planınız mı var?
2018 yılında çıkan yasalar gereği, Türkiye taraflı Cumhurbaşkanı tarafından yönetiliyor. Aslında, güncel sorunları çözmeye başlamadan önce ülkenin yönetim biçimini sağlıklı hale getirmek lazım. Burada da bir geçiş süreci planlanıyor. Parlamenter sisteme dönüş olarak ifade edilen bir masa var. Burada aslında Türkiye’nin tekrar demokratik olarak yönetilmesi planlanıyor. Ülkenin geleceği açısından şu anki yönetim risk. Yönetimsel bozukluğun düzeltilmesini destekliyoruz.
‘Taahhütümüz net bütün oylara sahip çıkacağız’
Biraz yerele gelmek istiyorum. 6’lı masa olarak bilinen muhalefet bloğu yukardan görüntü veriyor. Muhalefet birlikteliğini yerelde görecek miyiz?
Öncelikle bu bir ittifak değil. Türkiye’nin yönetim sistemi üzerine bir tartışma. Beraber hükümet etme bir ittifak-koalisyon konusu. Yarın bir gün ittifaka dönüşebilir. Hedeflenen sonuçlara ulaşılırsa beraber hükümet etme de olabilir. Ancak masanın üzerinde şu an bunlar yok. Sahada muhalefet etme noktasında zaten Bursa’daki diğer muhalefet partileriyle istişare ediyorduk. Bu masa kurulmadan önce de vardı.
Seçim gündemi yavaş yavaş ısınıyor. Kanunlarda değişiklik yapılıyor. Bir baskın seçim ihtimali de var. Her seçimde sandık güvenliği tartışılır. Olası bir baskın seçimde sandık güvenliği açısından bir tartışma yürütüyor musunuz?
Öncelikle bütün Bursalılara şunun garantisini veriyoruz. Bütün sandıklara sahip çıkacağız. Bu konuda iddialıyız. Sandıkta tek başımıza kalsak da bunu yapacağız. Seçimde vatandaşın ve oyların güvenliğini sağlamakla ilgili genel başkanlar ilke kararı aldılar. 6 siyasi parti bu anlamda beraber çalışacak.
Peki DEVA Partisi Bursa yerelinde öncelikli olarak hangi sorunları görüyor?
Bursalılarla aynı dertleri çekiyoruz. Birinci sorun trafik, ikinci sorun yaşam kalitesi, üçüncü sorun şehircilik, dördüncü sorun sosyal donatı imkanlarının yetersiz olması. Beşinciyi söylersek riskler. 1998 yılında onaylanmış 1/100.000’lik şehir planıyla Bursa’yı yönettiklerini iddia ediyorlar. Bursa, plansız ve çarpık kentleşmiş bir yer. Bursa Gölbaşı’ndan, başlayıp Karacabey’e kadar plansızlıkla karşı karşıya. Belediyede bir arazi satayım gelir elde edeyim anlayışı var. Borca batık bir belediye var. Niye batık bir belediye?Projeler yapılamadı. Bütçeler yanlış kullanıldı. Bursa halkının yararına çalışılmıyor. ‘Şehir Hastanesi kötü mü ne güzel’ deniyor. Şehirde dört hastane kapatıldı gidip şehir dışına hastane yapıldı. Ulaşım sorunlu. Hastaneye gidemediğiniz bir hastane var…
Broşürlerinizde Ali Babacan’ın Bursa’ya özel ilgisinin olduğu görülüyor. Neden böyle?
Ali bey, çok kısa zaman içerisinde 6 kere Bursa’ya geldi. Önümüzdeki aylarda da tekrar ziyaretler olacak. Bursa’nın dertlerine baktığımız zaman Türkiye’nin dertleriyle benzeştiğini görüyoruz. Burada ham madde ihracatı yapıyoruz. Şehrin bir becerisi var. Bunu güçlendirmek dönüştürmek lazım. Bursa’nın tarım eylem planına, sosyal güvenlik sistemine, yarına atılım, afet eylem planlarına ihtiyacı var. Bursa zengin olduğu kadar da fakir bir şehir. Mutlak yoksulluğun altında olan bir yer burası. Bursa nüfusunun 2030 yılında 3 milyon olacağı bekleniyordu ama bugünden oldu. Ülke çapında da Bursa özelinde de kötü yönetim var. Bursalılar atılım sever. Buradaki potansiyeli görüyoruz. Ali bey de buradaki bu ilgiyi görüyor.
‘Bursa’da dip dalga büyüyor’

Peki Bursa özelinde yapılan bir anket var mı?
Biz yaptırmıyoruz. Üyelerimiz arasında istifalar yaşanıyor. Bunu araştırdık. İstifaların sınav ve atama dönemlerinde olduğunu gördük. İnsanlar baskı altında.
Muhalefet Bursa’da büyüyor mu?
Sahada gezerek çalışma yapıyoruz. Ramazanla birlikte bunu biraz daha genişlettik. Çeşitli ilçelerde yaptığımız faaliyetlerde, halkın toplu olarak bulunduğu ve farklı kitlelerin buluştuğu noktalarda hükümete tepki gözlemliyoruz. Başka zamanlarda da bu türden şeyler oluyordu. Fakat, şu an ciddi şekilde biriken bir öfke var. Hükümetten bir şeyler yapılması beklendi. Ancak hiçbir şey yapılmayınca Bursalılar da sandığı beklemeye başladı. Bu denli sessizlik ciddi bir dip dalganın habercisi.
AKP ilk seçimde gidiyor gibi bir duygu var ama sandığa kilitlenmek hüsranla da sonuçlanabiliyor. Geçmişte örnekleri var… Bursa da AKP’nin elindeki en güçlü belediye. Hala güçlü olduğu bir yer.
Tencerenin deviremeyeceği hükümet yok. Ekonominin etkisini hissetmeyen bir insan var mı?
Ziyaretlerinizde bunları görüyor musunuz?
Elbette görüyoruz. 50 yıldır ticaret yapan insanlar kazan kaldırıyor. Bunu siyaseten söylemiyorum. Her yerde bu nabız var. Bursa milli gelir açısından Türkiye ortalamasının üzerinde olmasına rağmen değişiyor.
Söyleşi – Osman Çaklı
Fotoğraflar – Sibel Kahraman