TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şubesi son zamanlarda kamusal denetimsizlik nedeni ile artan iş cinayetleri ile ilgili basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Fikri Düşünceli yaptı.
İş cinayetlerinin ve meslek hastalıklarının unutturulmaması gerektiğini belirten Fikri Düşünceli, 20 Şubat 2021 tarihinde Bursa İnegöl’de bir mobilya fabrikasında meydana gelen kazan patlaması sonucu bir emekçinin, Elazığ’ın Palu ilçesinde 19 Şubat 2021 tarihinde bir maden ocağında, asansör olarak kullanılan vagonun halatının kopması sonucu iki emekçinin ve Balıkesir Gönen İlçesi’nde 13 Şubat tarihinde bir döküm fabrikasındaki patlamada yaralanan makina mühendisi Hakan Arslan’ın hayatını kaybetmesi nedeniyle bu açıklamayı yaptıklarını söyledi.
İş cinayetleri ülkemizin daimi sorunu
Pandemi sürecinde gerektiği kadar konuşulmasada iş cinayetlerinin ülkemizde daimi bir sorun olarak durduğunu aktaran Düşünceli, her gün en az 5 emekçinin iş kazaları sonucu, 30 emekçinin ise meslek hastalığı sonucu hayatını kaybettiğini belirtti.
SGK’nın en son 2019 yılında yayımladığı iş kazası ve meslek hastalıkları istatistiğine göre, 2019 yılında iş kazası sonucu 1.149 emekçinin hayatını kaybettiğini, meslek hastalığı sonucu bir tane bile can kaybının tespit edilemediğini aktaran Düşünceli, “İSİG Meclisi 2020 yılında 2.427 emekçinin iş cinayetleri sonucu hayatını kaybettiğini açıkladı. İSİG Meclisi açıklamasında 2020 yılında 741 emekçi COVİD 19 nedeniyle hayatını kaybetti.” açıklamasında bulundu.
İşçi sağlığı ve güvenliği piyasa şartlarına bırakılmış durumda
Bu olaylara son halkada vurdumduymazlıkların neden olduğunu söyleyen Düşünceli, son halkaya gelinceye kadar asıl nedenin ise mevzuatın kurgulanmasındaki eksiklikler, denetimsizlik ve ceza uygulanmaması olduğunu söyledi.
6331 sayılı İş Sağlığı Güvenliği Kanununda işçi sağlığı ve güvenliğinin sağlanması işinin, piyasa şartlarına bırakılmış olduğunu vurgulayan Düşünceli, Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri (OSGB) denilen Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş olan şirketlerden en ucuz fiyatı veren firmalara iş sağlığı ve güvenliği işinin ihale edilmekte olduğunu ifade etti.
İşverenlere yaptırım uygulanmamaktadır
OSGB’lerin, periyodik olarak yenilenen ihaleleri yeniden alabilmek için, genellikle işyerlerinde işverenin önlem alması için öneride bulunmadığını ya da önlem alınmasında ısrarcı olmadığını aktaran Düşüceli, “Dolayısı ile iş kazaları ve ölümler azalmamaktadır. Ölüm meydana geldiğinde genellikle iş güvenliği uzmanından hesap sorulmakta, işverenlere yaptırım uygulanmamaktadır. Bilindiği üzere 301 kişinin hayatını kaybettiği iş cinayetinde bile tutuklu kimse kalmamıştır.” ifadelerini kullandı.
İşyerleri denetlenmiyor
İşyerlerinin denetlenmediğini vurgulayan Düşünceli, “Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Rehberlik ve Teftiş Kurulu Başkanlığı 2019 yılı faaliyet raporunda yer alan bilgilere göre 2019 yılında İSİG yönünden yapılan toplam teftiş sayısı 3.088’dir. 2020 yılı Temmuz ayında yayımlanan, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının, “İstatistiklerle Türkiye’nin İSİG Görünümü” başlıklı yayınında Türkiye’de 1.879.771 işyerinin bulunduğu belirtilmektedir. Yani her 1.000 işyerinden yalnızca 1,6’sı işçi sağlığı ve iş güvenliği yönünden denetlenmiştir. Bu koşullarda işyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması mümkün müdür?” dedi.
Düşünceli, emekçilerin işyerlerinde ölmemesi için önerilerini özetle şu şekilde sıraladı:
- 6331 sayılı İş Sağlığı Güvenliği Kanunu ile Türk Ceza Kanunu yeniden düzenlenmelidir, İSİG’nin sağlanmasının işveren yükümlülüğü olduğu gerçeğinden hareketle iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimlerinin “rehber-danışman” olduğu, dolayısı ile kazalar ve meslek hastalıklarından yalnızca işverenler ya da işveren vekilleri yargılanmalıdır.
- Basınçlı kaplar, kaldırma araçları tezgahlar ve tesisatların periyodik kontrolleri kamusal bir hizmettir ve kamusal anlayışla düzenlenmeli ve usulüne göre yapılıp yapılmadığının izlenmesinde Makina Mühendisleri Odası yetkilendirilmelidir.
- İşyerleri İSİG yönünden denetlenmelidir.
- Denetimler sonucunda İSİG yönünden tespit edilen eksiklikler için, mutlaka etkili idari para cezaları uygulanmalıdır.
- Özel sektörde Mühendislik-Mimarlık hizmetlerinin Meslek Odasına kayıtlı mühendis ve mimarlarca yürütülmesi zorunludur; işverenlerce işe alımlarda, meslek odası kayıt belgesi aranmalıdır. Özel sektörün, kamu ile her türlü ilişkisinde, hangi kamu kurumu tarafından yapılırsa yapılsın, denetimlerde ve SGK bildirimlerinde Oda kayıt belgesi mutlaka istenmelidir.
- Yılda yaklaşık olarak 10.000 emekçinin öldüğü meslek hastalıklarının tespit edilmesi için kararlı ve ısrarcı olunmalıdır.”
BursaMuhalif.com/Haber Merkezi