Türkiye’nin en büyük e-ticaret siteleri arasında yer alan Çiçek Sepeti, isimsiz gönderi imkanıyla tacizcilere yeni bir kanal yaratırken, kadınların güvenliğini hiçe sayıyor. İsimsiz çiçek gönderimi nedeniyle pek çok kadın tacize maruz kaldığını ifade ediyor. Bazıları ise eşleriyle ya da aileleriyle bu durumdan kaynaklı problemler yaşadığını dile getiriyor. Firma ise herhangi bir sorumluluk kabul etmeyerek, kadınları mağdur etmekte ısrar ediyor.
E-ticaret sitelerinin yaygınlaşmasıyla beraber kullanıcılar, alışveriş alışkanlıklarını internete kaydırdı. Bu sayede müşteriler indirimden faydalanabiliyor, evlerinden istedikleri ürüne ulaşabiliyor, çok fazla ürün çeşidine erişebiliyor ya da göndermek istedikleri hediyeleri içine not da iliştirerek başka bir kişiye gönderebiliyor. Ama Çiçek Sepeti’nin müşterilerine sağladığı kolaylık(!) yalnızca bunlarla sınırlı değil. Bu site üzerinden isimsiz gönderi göndermek de mümkün.
Gönderici bilgilerine ulaşılamıyor
Biz de internette duruma dair yapılan şikayetleri teyit amacıyla BursaMuhalif olarak planlı bir şekilde isimsiz çiçek siparişi verdik. Çiçeğin elimize ulaşmasıyla beraber Çiçek Sepeti’nin müşteri hizmetlerini aradık. Müşteri hizmetlerinde iletişime geçtiğimiz kişi göndericinin ismini gizli tuttuğunu, herhangi bir şekilde isim paylaşamayacaklarını belirtti. Müşteri hizmetleri yetkilisine bu yaşananın taciz olduğunu, firmanın yaşanacak taciz olaylarına ön ayak olduğunu belirtmemize rağmen yardımcı olmadılar. Gönderici ismini ısrarla talep ettiğimizde söylediği bir diğer şey ise bilgilerin sistemde yer almadığıydı. O sırada müşteri hizmetleri yetkilisi, alıcıyı bilgilere ulaşma bahanesiyle 1 dakika bekletirken, bir diğer taraftan göndericiyi telefonla arıyordu. Müşteri hizmetleri yetkilisi, çiçek gönderilen kişinin gönderici bilgilerini istediğini ve vermek isteyip istemediğini soruyordu. Gönderici, isminin verilmesini istemediği müddetçe hiçbir koşulda vermiyorlardı. Gönderici bilgisi elimizde yok derken bir yandan da göndericiye ulaşabiliyor olmaları, ortada ciddi bir yalan olduğunu da gösteriyor. O halde şunu sormak gerekiyor: Hani sistemde bilgileri göremiyordunuz?
Kadınlar uygulamadan şikayetçi!
Duruma dair benzer problemler yaşanmış mı diye internette ufak bir araştırma yapıldığında benzer çokça şikayete rastlanabiliyor. Kullanıcı şikayetlerinin yer aldığı Şikayetvar.com sitesinde firmanın adı girildiğinde, en çok şikayetin isimsiz gönderi konusunda olduğunu görmek mümkün. Birçok kadın hem şikayet sitesinde hem de diğer sosyal medya platformlarında isimsiz gönderi uygulamasına dair şikayetlerini sürekli paylaşıyor. Firmanın gösteriş amaçlı geri dönüşler yapıp hiçbir çözüm sağlamaması ise kadınları isyan ettiriyor.
Firma tacize ortak oluyor
Türkiye’de her yıl binlerce kadın sokakta, iş yerinde, sosyal medyada erkekler tarafından tacize uğruyor. Tacize karşı yasal yollara başvurduklarında ise herhangi bir sonuç alamıyorlar. Kadınlar isimsiz gönderi uygulamasının tacize çanak tuttuğunu ve aynı zamanda kadınların güvenliğini de tehdit ettiğini düşünüyor. Çünkü bu uygulama sayesinde taciz edeceğiniz kişinin evine, iş yerine yani özel alanına rahatlıkla girmiş oluyorsunuz. Bu kadar şikayet varken ve bu durum kadınları tehdit ederken, firma neden bu uygulamadan vazgeçmemekte ısrar ediyor? Tek mantıklı açıklaması, ticari kaygıları. Çünkü bu kadar fazla şikayetin olması demek, uygulamanın kullanıcılar tarafından fazlaca tercih edildiğini gösterir. Yani uygulama, firma açısından önemli bir gelir kapısı. Ticari kaygıları nedeniyle uygulamadan vazgeçmeyen firma, kadınların hayatı ve güvenliğinden vazgeçiyor. Kadınların talebi ise firmanın isimsiz tacizcilerin gizlilik hakkını koruması değil kadınların yaşam hakkını koruması.
Savcılığa başvurun
Firmanın isimsiz gönderi uygulamasını dayandırdıkları nokta “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu”. Buna göre firma ve gönderici arasında yapılan anlaşma gereği, gönderici bilgileri üçüncü bir kişiyle paylaşılamıyor. Yani firma, her şekilde göndericinin hakkını koruduğunu iddia ediyor. Adınıza gelen isimsiz gönderinin gönderici bilgisine ulaşmanız için firmanın tavsiyesi savcılığa başvurun oluyor. Yani isimsiz gönderilerle birçok insanın taciz edilmesine olanak sağlayan firma bu uygulama konusunda mesuliyet kabul etmezken, mağdurları da sanki sorumluymuş gibi hakkını aramak zorunda bırakıyor.
Birkaç örnek
Çok değil iki dakikalık bir aramayla kadınların şikayetlerine ulaşmak mümkün. Bir kadın Şikayetvar.com adresine yazdığı şikayet notunda bir kişi tarafında sürekli taciz edildiğini, savcılığa şikayette bulunduğunu, aynı kişinin ÇiçekSepeti aracılığıyla kendine çiçek gönderdiğini belirtmiş. Durumu müşteri hizmetlerine bildirip gönderici ismini talep ettiğinde isim gizli tutulmuş. Ekşisözlük’te yer alan başka bir şikayette, bir kadın kendisine gelen isimsiz gönderiyi sürpriz sanarak eşine sormuş ama gönderici eşi değilmiş. Sonrası ise kavga kıyamet.
Sitede yalnızca çiçek değil, birçok ürünü bulmanız mümkün. Buna seks oyuncakları da dahil. Yaşanan bu durum akıllara birçok sorunun gelmesine neden oluyor. Örneğin kişisel problem yaşanan kadınların evine onun istemeyeceği “hediye”ler göndererek ailesiyle problem yaşamasına neden olunabilir mi olamaz mı?
Mağdur açısından bilinmezlik ürkütücüdür
Bu tarz sitelerden verilen isimsiz siparişlerle ilgili son dönemde çok fazla şikayet ve başvuru aldıklarını belirten Avukat Fırat Can Güngör, “İnsanların tedirginlikleri, endişeleri, can ve mal güvenliğine dair korkularını hissedebiliyoruz. Bu tarz isimsiz gönderilere ait kişisel bilgiler maalesef gönderici kurum ile gönderen kişi arasında imzalanan gizlilik sözleşmesi gereği 3. kişilerle paylaşılamıyor. Paylaşılması halinde aracı kurum ile gönderici arasındaki sözleşme ihlal edilmiş sayılabilir.” dedi. Türkiye’deki mevzuat gereği aracı kurumun kişisel bilgileri mağdur ile paylaşma zorunluluğu bulunmadığını ve bu sayede taciz, istismar, şantaj, tehdit, hakaret ve benzeri suçların işlenebildiğini belirten Güngör, sözlerine şöyle devam etti:
“Göndericinin açık rızasıyla bilgilerini vermemesi durumunda mağdurun tek şansı savcılığa başvurmak oluyor. Bu noktada mağdur edilen kişinin ayrıca savcılık suç duyurusu ve yasal sürecin takibi gibi bir külfet altına girdiği görülmektedir. Henüz göndericinin kimliğini bilmeyen kişi şikayetçi olup olmama kararını özgür iradesiyle verememektedir. Mağdur açısından bu bilinmezlik de oldukça ürkütücüdür.
Sonuç olarak, her ne kadar aracı kurumun bilgileri paylaşmaması cezai bir müeyyide gerektirmese de gönderi nedeniyle maddi-manevi zarara uğrayan tarafın aracı kurumu da dahil ederek tazminat davası açma imkanı bulunmaktadır.”
BursaMuhalif.com/Zehra Değirmenci