İsmet Karaca, diğer muhalefet partileri gibi Bursa’da ilk seçimde değişimin kaçınılmaz olduğunu belirtiyor. Yapılan anketlerde AKP’li Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın kendi partisinin dahi gerisinde kaldığını anlatan Karaca, önceliklerinin ülkeye demokrasi getirmek olduğunu vurguluyor.
Bursa’da yerel siyasetin temsilcileriyle yaptığımız söyleşi serisinin dördüncü bölümünde Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı İsmet Karaca’ya bağlanıyoruz. Parti binasında buluştuğumuz Karaca ile genelden yerele pek çok konu hakkında konuşuyoruz.
İsmet Karaca, CHP’nin Bursa’da anketlerde açık ara önde olduğunu söyleyerek ilk seçimde AKP’nin Bursa’da birinci parti olamayacağını söylüyor. Karaca, yerelde kürt seçmenle olan ilişkilerini, milletvekilleriyle sorun olup olmadığını, elektrik faturasını neden ödediklerini aktarırken, sokakta biriken öfkeyi Bursamuhalif’e anlatıyor.
Vekillerle aramızda sorun yok
Sizi yakından takip ediyoruz. Bir süredir dikkatimi çeken husus var önce bununla başlamak istiyorum. Kimi milletvekilleriyle daha sık yan yana duruyorsunuz. Fakat kimi milletvekilleriyle sizi hiç yan yana görmüyoruz. Aranızda bir sorun mu var?
İlk defa sizden duyuyorum bunu. Nereden çıktı bu? Vekillerimiz genelde TBMM’de oluyor. Bursa’da olan vekillerimizle bütün etkinliklerde beraber oluyoruz. Tren yürüyüşü yaptık dört vekilimiz oradaydı. Vekillerimizin yaptığı tüm çalışmalara destek veriyorum.
Peki bunu geçiyorum… Özellikle son aylarda, CHP Alinur Aktaş’ı sıkça eleştiriyor. Bu anlamda öne çıkıyorsunuz. Bursa doğru yönetilemiyor mu?
Sadece Bursa değil Türkiye doğru yönetilmiyor. Türkiye güçlü bir ülke. Kaynaklarıyla, insan gücüyle… Sorunları kolaylıkla çözebilecek ve refah içerisinde yaşayabilecek potansiyeli var. İnsanlar her ay eline aldığı faturalarda, pazarda, sokakta ülkenin doğru yönetilmediğini görüyor. Bu Bursa için de geçerli.
Bursa için durum nasıl?
Kaynakları heba ettiler. AKP döneminde çok ciddi program ve plansızlık göze çarpıyor. Ancak son dönem facia boyutunda.
Milyonlarca lira kamu zararı
Nasıl bir facia?
Uzun yıllar Bursa’da enkazını kaldırmakta zorluk çekeceğimiz birçok proje var. En sorunlu projelerden biri T2 hattı. Alinur Aktaş, en azından bu proje AKP döneminde yapıldı ama ‘yanlıştır’ demeliydi. Ya da mini referandum yapılsaydı daha saygın bir durumda olunurdu. 130 milyona mal olacak diye başlandı. Kaç 130 milyon gitti? Yaklaşık 400 milyon lira civarında para harcandı. T2 faaliyete geçtiği an itibariyle de zarar etmeye başlayacak. Çünkü; günlük yolcu kapasitesi 5-6 bin civarında ve hat 8 kilometre. Bunun gibi pek çok sorun var…
‘Hatada ısrar mı ediyor’ diyorsunuz?
Evet. “Bunları biz yaptık ama yanlış yaptık” deme cüretini gösteremiyor. Stadyumun yerinden, şehir hastanesine, Doğanbey TOKİ’lerine bakıldığında hem finans yöntemi yanlış hem de yer seçimi. Üstelik şeffaflık yok.
Şeffaflıktan kastınız nedir?
Yani harcanan paranın nasıl ve nereye harcandığından söz ediyorum. Bu anlamda Türkiye’de ve Bursa’da Cumhuriyet tarihinin en kötü dönemini yaşıyoruz. Bütün belediye iştirakleri zarar ediyor. Belediye iştiraklerini muhalefet vs. inceleyemiyor biliyorsunuz. Onlar bütün şaibeli işleri belediye şirketlerinin içerisinde döndürüyorlar. Yalnızca BURULAŞ geçen yıl 110 milyon lira zarar etti. Pandemi var anlıyorum fakat birkaç yıl önce kar eden bir kuruluştan söz ediyoruz.
Bursalılar kar-zarar ilişkisini bilmiyor olabilir. Siz takip ediyorsunuz, biliyorsunuz ancak bunu seçmen nasıl öğrenecek? Bursa’da ibre terse dönüyor mu?
Benim elimde iki tane anket var. Bunları Türkiye’nin bilinen anket firmaları yaptı. Kamuoyu araştırmasının birini biz yaptırdık. Sahada da gördüğümüz ankette çıktı. Yerel seçimi konuşmak için genel seçimi görmek lazım. Ancak mevcut şartlarda açık ara öndeyiz. Seçmen her şeyi yaşayarak görüyor. Bunu çok net söyleyeyim.
CHP Bursa’da AKP’nin önünde diyorsunuz veriler ne paylaşacak mısınız?
Yerel seçimlerde tahmin edemeyecekleri boyutta öndeyiz. Bunu kapatamazlar. Anketleri Kemal beye teslim ettim. Verilere çok girmeyeceğim. Alinur Aktaş partisinin dahi 10 puan altında oradan çıkın yola… AKP seçmeni dahi Aktaş’tan memnun değil.
AKP’liler üye kartlarını yerlere atıyor
Bursa muhafazakar tabanı olan bir kent. Muhafazakarlar size nasıl bakıyor?
Şunu söyleyeyim. Bana gelen elektrik faturası muhafazakar insanlara da gidiyor. Ben pazara çıktığımda ne görüyorsam onlar da aynısını görüyor. Biz kimsenin inancını yaşam biçimini sorgulamıyoruz. Ama iş artık buraları geçti. Seçmen olaya ideolojik bakmıyor. Bakan da olabilir fakat insanlar yaşam derdinde.
Size tepki gösteren var mı?
Daha önce iktidar partisini savunanlar tepki gösterebiliyordu. Son dönemde hep sahadayım. Gittiğim hiçbir yerde tepkiyle karşılaşmıyorum. Hatta zaman zaman AKP üyesi olanlar kartlarını çıkarıp yerlere atıyor, üstünde tepiniyor, kırıyor. Bunlara tanık oluyoruz. Bana bir tanesi geldi, biz ona hangi partiye oy verdiğini sormadık. Kendisi “ellerim kırılsaydı” diyerek gitti.
Korku iklimi kırılıyor mu?
Bıçak kemiği kesti…
Halkın sorununa ses oluyoruz
Peki elektrik faturasına gelmek istiyorum. Siz ödememe kararı almıştınız. Ancak geçtiğimiz günlerde bir torba 5 lira ile ödeme yaptınız. Madem faturayı ödeyecektiniz, neden “ödemiyoruz” dediniz?
Önce şunu söyleyeyim. Biz başından itibaren üç kat zam yapıldığını söyledik. Cumhuriyet tarihinin en yüksek zamlarıydı bunlar. Biz vatandaşın sorununa dikkat çektik. 47 milyon civarı elektrik faturası abonesi var. 3 milyona yakın insanın elektriği kesik. Bu sayıların altından kalkmak mümkün değil. Toplumsal sıkıntı yaşanıyor. Biz buna ses olmak istedik. İnsafsız zamlara karşı tutumumuzu gösterdik. Ödeme yöntemimize ilişkin şunu belirtmek isterim, AKP’nin ülkeyi düşürdüğü durumu göstermek istedik.
Türkiye diken üstü bir süreçten geçiyor. Birikmiş bir öfke var. Sivil itaatsizliğe neden olabilecek durumlarda CHP frene basıyor eleştirileri var? Frene mi basıyorsunuz?
İnsanları sivil itaatsizliğe teşvik etmek gibi bir tutumumuz yok. Ne teşvik ediyoruz ne frene basıyoruz. İnsanlar zor durumda buna ses oluyoruz, görevimiz bu.
Kemal Kılıçdaroğlu “helalleşme süreci” başlattı. Bursa’da helalleşmeye başladınız mı?
Benim anladığım ve yorumum şu yönde. CHP’yi öcü gibi gösteren bir güruh var. İktidar yıllarca havuz medyasıyla kara propaganda yaptı. 28 Şubat ile bizi ilişkilendirmeye çalıştılar ancak insanların inanç özgürlüğünü yaşayabileceği yer CHP. Tedirginlik yaşayan kesim içerisinde helalleşme karşılık buldu. Kimse bize sahada böyle yaklaşmıyor. Kara propaganda böylece kırıldı. Bursalılar bize yapılanın doğru olduğunu belirtti. Tam karşılık buldu.
CHP’ye karşı önyargı var özellikle muhafazakarlar tarafından bunu nasıl kırıyorsunuz?
Bizim zaten böyle bir tavrımız yok. Kimse kimsenin inanç özgürlüğüne karışmamalı. Bunun teminatı CHP’dir.
Öncelik ülkenin demokratikleşmesi
6’lı masa diye tarif edilen masa etrafında sadece sağ siyaset bulunuyor. Sosyalistleri saf dışı mı bırakıyorsunuz?
Hayır. Biz herkesi görüyoruz. Fakat ülkede demokrasi sorunu var. Öncelik parlamenter sistem. Mevcut sistemde ittifak ile hareket etmemiz gerekiyor. Siyasetin şirazesi kaydı. Öncelik ülkenin demokratikleşmesi.
Yerelde sosyalist partilerle görüşüyor musunuz?
Tabi. Özel gündemlerde beraberiz. 1 Mayıs geliyor. Bu konuda görüşmelerimiz oluyor. Herkese her zaman kapımız açık.
‘HDP’ye mesafeli durmuyoruz’
HDP’ye gelmek istiyorum. Anketlerde seçimde kilit bir rol üstleneceği görülüyor. Bursa’da da hatırı sayılır bir kürt seçmen var. Demokratikleşme önceliğinde HDP ile ilişkileriniz nasıl? Çünkü mesafeli durduğunuza dair eleştiriler var.
Mesafeli durmuyoruz. Ülke sorunları çerçevesinde herkesle konuşuruz. Diğer partilere ilişkin belirleyici tavır genel merkezlere bağlıdır. Genel merkezin koyduğu kriterler doğrultusunda hareket etmek zorundayız. Biz tamamen genel merkezin çizdiği siyaseti temsil ediyoruz.
Tersten CHP için HDP ile ilgili gizli ittifak yaptığı iddiaları var. Bu konuda ne söylersiniz?
Bursa’da böyle bir şeyle karşılaşmadık. Eleştiri almıyoruz.
Son olarak ittifak ortağınız İYİ Parti’nin Mudanya ve Gemlik belediye başkanlarına yönelik eleştirileri var. İttifak ilişkileriniz nasıl?
Biz belli konularda oturur konuşuruz. Partimizin diğer organları bir araya gelir konuşur. İşe daha büyük çerçevede bakmak lazım. Basın önünde bu konuları konuşmayı doğru bulmuyorum.
Söyleşi – Osman Çaklı
Fotoğraflar – Sibel Kahraman