Hatay Milletvekili Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesinin ardından Bursa’daki siyasi parti ve demokratik kitle örgütleri kararı protesto etti.
Bursa’da Türkiye İşçi Partisi’nin çağrısıyla bir araya gelenler Fomara Meydanı’nda halkın iradesinin gasp edilmesine tepki gösterdi. Çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütünün destek verdiği eylemde kitle adına açıklamayı TİP Bursa İl Yönetim Kurulu Eray Kılıç gerçekleştirdi.
Can Atalay’ın Yüksek Seçim Kurulu tarafından aday olarak kabul edildiğini belirten Kılıç, “Hatay halkı, iradesini ortaya koyarak Can Atalay’ı milletvekili seçmiş ve Can’a milletvekili mazbatası verilmiştir. Meclis’te milletvekillerinin yemin etmek için kürsüye çağırıldığı esnada Can Atalay’ın adı ‘Hatay milletvekili’ olarak okunmuş ve Can Atalay partimiz tarafından Meclis Başkanlığı için aday gösterilmiştir. Can Atalay’ın Meclis Başkanlığına adaylığı kabul edilmiş, ayrıca Meclis’teki tüm siyasi partilerin oy birliği ile Can Atalay, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi olmuştur. Dolayısıyla, ortada Can Atalay’ın milletvekili sıfatı kazandığına dair hiçbir şüphe yoktur.” dedi.
Anayasa Mahkemesi kararları çiğnendi
Can Atalay’ın tahliye edilmemesine ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin derhal tahliye kararlarını hatırlatan Kılıç, “İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmiş olsa da mahkeme kararın gereğini yerine getirmeyerek dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesine göndermiştir. Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise Anayasa’yı tanımamaya devam ederek AYM kararını hiçe sayan, hukuken bir karar olarak dahi adlandırılamayacak bir metne imza atmıştır. Bu hukuksuzluk üstüne AYM’ye bir başvuru daha yapılmış ve bu kez AYM, dosyanın görevli ve yetkili mahkeme olan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine ve Can Atalay’ın derhal tahliye edilmesine oy birliğiyle karar vermiştir. Bu süreç yine aynı şekilde sürmüş ve milletvekilimizin hukuksuz tutukluluğu devam etmiştir.” diyerek yaşanan hukuksuzluğu gözler önüne serdi.
“Yargıtay eliyle darbe gerçekleştirildi”
“Bugün, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Yargıtay eliyle gerçekleştirilen bu darbe girişiminin bir ortağı haline gelmiştir.” diyen Kılıç, AYM kararlarının bağlayıcı olduğu ve tüm yargı kurumlarını bağladığı yönündeki Anayasa hükmünün önce Yargıtay tarafından, ardından da TBMM tarafından fiilen yürürlükten kaldırıldığını ifade etti.
“Türkiye’de artık bir anayasanın bulunmadığı, anayasal güvencelerin ortadan kaldırıldığı, TBMM tarafından tescillenmiştir.” şeklinde sözlerine devam eden Kılıç, “Biz, Saray’dan büyüğüz, biz iktidarlardan, patronlardan büyüğüz. Bu yüzden şimdi bir kez daha yan yana gelmek, yeniden mücadele etmek zorundayız.” diyerek sözlerine son verdi.
Haber Merkezi