Yaban keçilerinin “av” adı altında ihaleyle katledilmesine tepki gösteren Tarım Orkam- Sen Merkez TİS ve Hukuk Sekreteri Fikret Gizir, yaban keçilerinin sesi oldu; "Ölümüme kimler nasıl karar verdi?"
Tarım ve Orman Bakanlığı 14. Bölge Müdürlüğü Van İl Şube Müdürlüğü, “av turizmi” kapsamında avlattırılacak yabancı avcı kotalarının satış işi ihalesi için resmi ilan yayınladı. Avcılar, 480 bin TL ödeyerek, yaban keçilerini öldürebilecek.
Van İl Şube Müdürlüğü’nde “Açık Teklif Usulü” ile gerçekleştirilecek ihaleye katılmak isteyenler için muhammen bedel 180 bin TL, geçici teminat ise 5 bin 400 TL olarak belirlendi. Van'ın yanı sıra 13 ilde daha av ihaleleri düzenlenecek.
Avcıların, 480 bin TL ödeyerek, yaban keçilerini öldürebilecek olmasına tepki gösteren Tarım Orkam- Sen Merkez TİS ve Hukuk Sekreteri Fikret Gizir, ‘Ölümüme kimler nasıl karar verdi?’ diye sordu.
Van’dan sonra sırada Mersin, Adana, Hatay, Niğde, Kayseri, Sivas, Kahramanmaraş, Adıyaman, Siirt ve Hakkari illerinde de yeni ihaleler yapılacağı görülüyor diyen Gizir, “Gezi” den hatırlarsınız sokaklarda slogan ve duvar yazısı olmuştu; “Kapitalizm gölgesini satamadığı ağacı keser”. Şimdi bu av turizmine ve geçmişine baktığımızda bu hayvanlar sanki avlanarak bir işe yarasın para getirsin mantığı güdülmektedir. Yaşına göre bu hayvanların artık avlanabileceğine, ölümüne karar veriliyor. Bir av turizmi organizatörünün sözleri; “Hiçbir avcı, 8 yaşından küçük yaban keçilerine kurşun atmaz; atarsa verilen cezanın bedelini öder. Dişi ve yavruya asla ve asla kurşun atılmaz. Vurulacak hayvanın yaşı en hassas optik malzemelerle tespit edilir. 13 yaşında bir yaban keçisi çiftleşme döngüsünü kaybetmiştir ama genç erkeklerin de çiftleşmesine müsaade etmez, biz bu bireyleri sürüden uzaklaştırarak genç erkeklere yer açıyoruz” diyor. Bakanlığın yayınladığı uygulama talimatına baktığımızda tüm avlanması planlanan hayvanlarda erkek ve yaş sınırı olduğu görülüyor. Yaban keçisi 8 yaş ve üzeri erkek birey, Kızıl geyik 7 yaş ve üzeri erkek birey, Anadolu yaban koyunu 7 yaş ve üzeri erkek birey gibi. Yaban keçilerinin yaşı boynuzlarındaki boğumlar, en doğru tespit ise dişleri vasıtasıyla tespit edilebilmekte ve avcılar yaban keçilerine bu tespitleri yapabilecek kadar yaklaşamamaktadır. Bu nedenle de belirli bir yaş grubunun vurulacağı gerçekçi değildir” dedi.
Boynuzlarla yapılacak tespitlerde boynuz iriliklerinde farklılıkların olduğu gözlemlendiğini, yaş tayininin yapılmasının tek belirleyici olmasının doğru bir yöntem olmadığını söyleyen Gizir, “Başka bir iddia ise yaşlı hayvanların avlanarak popülasyonun gelişimine katkıda bulunulduğunu dile getirmekte. Oysaki yapılan çalışmalarda Yaban keçisinin, elde edilen verilere göre dişilerin 2 ile 7 yaş arasında erkeklerle yüksek ilişkili olduğu, 8 yaş üstü tek dolaşan erkeklerle düşük ilişki gösterdiği belirlenmiştir. Elde edilen tüm verilere göre, dişi bireylerle en yüksek ilişkinin tür içi rekabetin en az olduğu, 2-3 yaş grubunda olduğu gözlenmiştir. Ayrıca yapılan birçok çalışma da göstermiştir ki dişiler güçlü ve alımlı erkekleri seçip, güçsüzlerle çiftleşmekten çekinmektedir. Milli parklar tarafından doğaya salmak ve popülasyonu arttırmak amacıyla bir yandan üretim istasyonları açarken diğer yandan bu hayvanların avlanması için ihale yapmak nasıl bir politikadır?” diye sordu.
İnsanoğlunun kar hırsıyla doğa ile ilgili yaklaşımlarında katletmeyi, yok etmeyi öne çıkardığını vurgu yapan Gizir, “Doğanın insan için, sınırsız olduğu, var olan her şeyin de insanın hizmetinde ve emrinde olduğu yaklaşımlar ülkemizde Akbelen’de, Hopa’da, İliç’de karşımıza çıkmıştı. Doğaya saygılı, ekolojik temelli bir yaşam sürdürmeyi ilke edinmiş hak savunucuları buralarda yaşanacak katliamları, doğanın talanını kamuoyuyla paylaşarak bu yıkımların önünde bedenlerini siper ederek karşı durmaya çalışıyor. En son Hopa’da Ormanlarını savunurken üzerlerine silahla ateş açılması sonucu Reşit Kibar’ı kaybettik. Erzincan İliç’te Siyanür ile ayrıştırma yapılan yığın liç alanında meydana gelen göçük sebebiyle 9 madenci göçük altında kalarak yaşamını yitirdi. Bu yaşananların tamamı doğanın talanında yaşadığımız kayıplar ve saymakla bitmiyor. Doğanın talanı için sıraya girmiş şirketler ellerini ovuşturarak ülkenin dört bir yanında yeni talan edilecek orman, mera, tarım arazilerinin kapısında bekliyorlar. Kazanacağınız çil çil paralar hiçbir canlının hayatından değerli değildir. Nasıl ki bu katliamların karşısında doğanın sesi olup dile geldiysek şimdi de katledilecek yaban keçilerinin ve diğerlerinin sesi, sözü olmanın zamanıdır. Yaban keçileri soruyor: Ölümüme kimler karar verdi?” diye sordu.
Her yıl “Avcılık Eğitim Kursu” düzenleyen Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün bu ay öldürülmek üzere “ihaleye çıkardığı” hayvanlar ve kentler şöyle:
Uğur ÖKDEMİR