Bursa Barosu, bu yıl 5 Nisan Avukatlar Günü'nü depremde kaybedilen, saldırılarda katledilen, özgürlükleri ellerinden alınan avukatlara adadı.
Bursa Barosu tarafından 5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle Uluyol Adliyesi önünde basın açıklaması yapılırken 30 dakikalık saygı nöbeti tutuldu.
Avukatlar adına açıklamayı Bursa Baro Başkanı Av. Metin Öztosun yaptı.
Geçtiğimiz yıl “Avukatlar Günü’nü kutla(ya)mıyoruz” demelerine sebep olan sorunlarının çözümü için somut bir tek adım atılmadığını, mevcut sorunların üzerine deprem felaketinin yarattığı çok ağır ve yeni sorunların eklenmiş olduğunu vurgulayan Öztosun, “Ülkemizde artık hukuk devleti ilkeleri yerle bir olmuştur. Hukukun üstünlüğü endeksinde 140 ülke arasında 116. sırada olmamız da zaten bunun kanıtıdır. Ancak hukuk devletinin vazgeçilmez ilkeleri, devletin istediği zaman eğip büktüğü; kimi zaman yok saydığı, kimi zaman “ben yaparım, hukuk arkadan gelir” anlayışı ile uygulanan kavramlar olamaz, olmamalıdır. 1980’ler de ülkeye egemen olmuş " bırakın yapsınlar bırakın geçşinler" zihniyetli yöneticilerin" anayasa bir kere delinmekle bir şey olmaz " anlayışına güçlü tepki koyulmaması sebebiyle gelinen noktada " anayasanın delik deşik edildiği " günleri yaşayıp duruyoruz. Bunlara ilişkin itirazlarımız ise itiraz mercilerince dikkate bile alınmadan sadece durumun bizim tarafımızdan tarihe düşülen notları ve tespitlerinden öteye gidemiyor maalesef” dedi.
"Avukatlara yönelik fiili saldırıların vahim boyutlara ulaştığı, bağımsız savunmayı temsil eden avukatların yok sayılmaya, yargının kurucu unsuru olduğunun unutturulmaya çalışıldığı, gerek yasal düzenlemeler gerekse de fiili uygulamalarla mesleğin icra edilemez hale getirildiği görülmektedir" diyen Öztosun, “Tüm hukuksuzluklara karşı mücadele etmek için örgütlü olmak zorunluluktur. Bireysel bir çaba ile hiçbir şeyi nihayetlendiremez, toplumsal bir değer yaratılamaz. Bunu bilen iktidar sahipleri kendi değerlerini topluma dayatmak için tüm örgütlü yapıları tasfiyeye ve etkisizleştirmeye girişmiştir. Meslek örgütümüz olan Barolar da önce bölünmeye çalışılmış ancak güçlü dirençle karşılaşılınca, bu seferde Baroları ekonomik olarak zorda bırakıp, adalet ve hukukun üstünlüğü gibi değerleri savunan Baroların bu değerleri yeterince savunamaması amaçlanmıştır. 0/5 yaş kıdemindeki avukatlardan aidat alınmaması yasasının altında tam da bu yatmaktadır. Genç avukatların maddi hiç bir sorununu çözmeyen onlara yeni iş alanları ve refah yaratamayanlar onları açlıkla başbaşa bırakıp, Baro ile genç avukatın bağlarını iyice koparıp, onları örgütsüzleştirmeye ve yalnızlaştırarak tamamen kendine biat edecek bir hale dönüştürmeye, genç avukatları güvensiz ve etkisiz kılmaya çabalamaktadır” ifadelerini kullandı.
Avukatların; hak arama özgürlüğünün, savunma hakkının ve hukuk devletinin en temel güvencesi olduğunu belirten Öztosun, “Her fırsatta dillendirdiğimiz üzere bağımsız savunma, halkın savunma hakkının ve adil yargılanma hakkının güvencesidir. Avukatların tam bir özgürlük ve bağımsızlık ve geçinme kaygısı olmadan mesleğini icra edemediği, yargılama faaliyetine katılamadığı bir ortamda bağımsız ve tarafsız yargıdan, adil bir yargılamadan ve adil bir devlet düzeninden söz edilemez. Tüm bu olumsuz koşullara rağmen bizler hak ve hukukun üstünlüğü mücadelesine devam edeceğiz. Çünkü bu mücadele sahip olduğumuz hem insani hem mesleki hem de tarih bilincinin bir sonucudur. Biz hak mücadelesi verenler olarak tarihi izlemiyor bu bilincin sonucu olarak bizzat tarihin hukukun üstün olduğu mecrada akması için çalışıyoruz. Meslekten çıkar sağlamak ve yükselmek için hukuk ve meslek ilkelerini hiçe sayan, siyasi iradenin dümen suyuna göre hareket eden, mesleki dayanışmadan, birikimden uzak, kendi alanına yabancılaşmış hukukçulardan değiliz çünkü biz” dedi.
Haber Merkezi