Ülke genelinde açıklanan verilerde covid-19’da ciddi artışlar olduğu gözlendi. Hastanelerde yatak kapasiteleri dolmuş, sağlık sistemi çökmüş duruma gelmişken, açıklanan yeni tedbirler uzmanlarca yeterli bulunmuyor. Bursa’nın haritası her geçen gün kızarıyor. Aşının bulunduğu haberlerinin yayımlanmasının üzerine, aşı uygulamasının nasıl olacağını Sağlık Emekçileri Sendikası Bursa Şube Başkanı İrfan Açık’la konuştuk.
Bursa’daki son durum nasıl?
Bursa en son üç hafta önce pik noktasını görmüştü. Şu an ikinci pikini yaşıyor. Üçüncü pikini ise Aralık ayı başı, Aralık ayı ortasında göreceğiz. Bursa’daki hastanelerde doluluk oranı yüzde yüz. Hastanelerde bulunan yatakların hepsi yoğun bakım yatağına dönüştürülmüş durumda. Artık doktor arkadaşlarımız hastayı yatırırken öncelik sırasına göre değerlendiriyor. Öncelik sırası da hastanın yaş durumuna göre belirleniyor. Hasta hafif semptomlar gösteriyorsa hastaneye yatırılmıyor ilaçları verilip eve yollanıyor. Hastaların kendilerini izole etmesini söylüyoruz. Durumu iyi mi kötü mü diye, filyasyon ekipleri değerlendiriyor. Filyasyon ekipleri de yeterli sayıda değil. Filyasyon ekibi de sağlık personeli de yeterli sayıda olmadığı için imam, öğretmen vs. gibi kişiler bulunuyor. Bu kişilerin sağlıkla alakası yok. Filyasyon ekibi oluşturulacaksa bir sürü arkadaşımız ihraç edildi, bu arkadaşlar geri alınıp, göreve iade edilsin. Suç istinat edilmiş hiçbir arkadaşımız suçlu değil. 3 bine yakın ihraç edilmiş sağlık çalışanı var. Atanamayan sağlık personeli var, bugün atamaları yapılmayacaksa ne zaman yapılacak.

Açıklanan tedbirler yeterli mi?
Cumhurbaşkanının açıkladığı önlemler kesinlikle yeterli önlemler değil. Gündüz fabrikalar, iş yerleri, kamu, çarşılar, pazarlar açık. Acil başka önlemler alınmazsa Çin’de yaşanılandan daha kötü durumlara düşebiliriz. Bursa’da bakanın geldiği günden bugüne oran olarak yüzde %90 artmıştır. Bursa’nın kırsal kesimlerine baktığımız zaman daha azdı, yukarıya doğru bir artış var dağ ilçelerinde. Bursa’nın haritası kırmızı olmaya devam ediyor. Daha da devam edecek gibi duruyor. Bu tedbirlerin hiçbiri yeterli değil haritayı sarıya döndüremeyiz. Fabrikalar durmuyorsa, kafeler açıksa, okulları baştan beri önlem alamıyorsanız, açmayın. Okullarda öğretmen ve öğrenciler tedbirler alınmadığı için covid oldu.
Korona aşısında yaşanan son durum neler?
Bu kışı nasıl atlatacağımız meçhul, çok ciddi endişelerimiz var. Geçen sene zorla grip aşışı yapıyorduk. Şimdi grip aşısı eczanelerde yok, hastanelerde yok, ambargolar var. Türkiye’nin dış politikası ve iç politikası da bunu engelliyor. Almanya’da üretilen aşı 2021’in başında denenmeye başlayacak. İlk önce kendi ülkesi ve Avrupa ülkeleri yer alacak. Sağlık çalışanları ciddi şekilde tükenmişliğe girmişler. Aşı bulundu sorun çözüldü sanılıyor bu aşı bize ait bir aşı değil. Almanya’ya ait, Amerika’ya ait, neticede emperyalist güçlere ait. Asgari ücretin 2 bin 300 lira olduğu, doların 8 lira olduğu bir ülkede birisi 350 dolar verip, nasıl aşı olmaya şansı olsun asla olamaz. Daha önceden kapattıkları laboratuvarlar açık olsaydı biz bunların hiçbirini tartışıyor olmazdık. Bütün laboratuvarların kapısına kilit vuruldu. Şimdi de çıkıp şurada laboratuvar açtık diyorlar. Devlet bu aşıyı alamayabilir maliyeti yüksek olduğu için. COVİD’in bir an önce hayatımızdan gidileceği düşünülüyor tam tersi ağırlaşarak geliyor. Zengin bu aşıyı alabilir ama bir maaşı 2 bin 300 lira olan fabrika işçisinin bu aşıyı alma şansı yok. Devletin buna çözüm araması gerekiyor. Sağlık Bakanlığı bütçesi ortada, koruyucu sağlık hizmetlerine ayırdığı pay belli. Özel sektöre ayırdığı pay yüzde 70’leri buluyor. Müteahhitlere verdiği kira payları korkunç. Ülke olarak koruyucu sağlık hizmetlerinden aktardığın bütçe düşükse aşıyı alamazsın. Sağlık Bakanlığı’na aktarılan bütçenin yüzde 50’sinin koruyucu sağlık hizmetlerine aktarılması gerekiyor. Kamu hastanelerine aktarması gereken bütçeleri özel hastanelere aktarıyor.
Sağlık çalışanlarının son durumu
Sağlık Bakanlığı’nın illerde oluşturduğu komisyonlarda Sağlık Emekçileri Sendikası’nın bulunması gerekiyordu. Bizi bu komisyonlara almıyorlar. Kendilerinin oluşturduğu Bilim Kurulu’nun içinde Tabip Odası ve sağlık emekçileri yoksa kimlerle tartışıp alınıyor. Tabipler Birliği’nin ve sağlık emekçilerinin bu komisyonlarda mutlaka yer alması gerekiyor. Kendileri oluşturdukları komisyonlarla bir şey yapamıyorlar. Sağlık İl Müdürlüğü görevinden alındı yerine gelen müdür ne yapabilir. Personeli azaltmışlar sayılar artıyor. Gelen sağlık müdürü sorunu mu çözdü. Dünyanın her yerinde covid-19 meslek hastalığı olarak sayıldı. Bizim ülkemizde bu böyle olmadı. Türk Tabipler Birliği ve Sağlık Emekçileri Sendikası olarak ortak bir kampanya başlattık. Covid-19 mutlaka meslek hastalığı olarak tanımlanmalı. Covid-19 olan bir sağlık çalışanı hafif semptomlar gösteriyorsa çalışmaya devam ettiriliyor. Eğer ağır semptom gösteriyorsa 7 gün gibi bir izin veriliyor. Bu süreçte ne izin ne istifa kabul edilmiyor, test yapılmıyor sağlık çalışanlarına. Sürekli nöbet veriliyor, dinlenmelerine izin verilmiyor. Sağlık çalışanları tükendi bu süreçte.
BursaMuhalif.com/Sibel Kahraman
Adobe Satın Al