Bursa Akademik Odalar Birliği mevsimlik işçi ziyaretini bu yıl İnegöl’de gerçekleştirdi. Ziyarette işçilerin içerisinde bulunduğu koşullara dikkat çekilirken, insani yaşam haklarından uzak bir görüntünün çadırkentte olduğu anlatıldı.
Bursa Tabip Odası 12 yıldır Bursa’da mevsimlik tarım işçilerini ziyaret edip rapor oluşturuyor. Oluşturulan raporlar ilgili belediyeler ile valiliğe iletiliyor. Bu yıl ki ziyaret dün İnegöl’ün Kurşunlu köyünde gerçekleşti. Bin kişinin yaşadığı çadırkente Bursa Akademik Odalar Birliği’nden oluşan heyet ve bir dizi gazeteci katıldı. İnegöl’ün merkezine yaklaşık yarım saat mesafede olan çadırkentte mevsimlik işçiler gözlerden ırak düz bir arazi üzerinde yılın yarısını geçiriyor.
Çilek, armut ve şeftali gibi meyveleri toplayan işçilerin çoğunluğu nisan ayında Şanlıurfa’dan Bursa’nın yolunu tuttu. Beraberinde eş ve çocuklarıyla birlikte Kurşunlu köyüne yerleştiler. Bu yıl ki günlük yevmiye 170 lira. İşçiler günde 8 saat çalıştıktan sonra barınacakları çadırkente geri dönüyor. Fakat, çadırkentte temel insani ihtiyaçlara erişimde birbirini halkalar halinde takip eden sorunlar mevcut. İşçilerin yaşadığı fiziki koşullara tanık oluyor, onlara kulak veriyoruz…

‘Sağlık taramaları yapılmıyor’
Havanın giderek kapattığı, yağmurun her an yağacağı bir gün… Saat 12.00 civarı. Hava aynı zamanda oldukça nemli ve boğucu. Çadırkente girişimizle birlikte görüşmeler ve gezinti başlıyor. Dışarıdan dikkat çeken çöpler, derme çatma çadırlar hijyen olmayan mutfak, banyo ve tuvalet dikkat çekiyor. Çocuk sayısı oldukça fazla. En küçüğü anne kucağında en büyükleri lise çağında olan çocuklar aylardır kendileri dışında kimseyi görmemiş. Dışardan gelen bizlere dair merakları ve heyecanlarını saklamıyorlar. Misafirperver karşılamanın ardından konuşmalar yerini yakınmalara bırakıyor.
Bursa Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Kadir Binbaş, valilikle daha önce yaptıkları görüşmede sağlık taramalarının yapıldığı bilgisini edindiklerini söyledi. Ancak Binbaş, gezinti boyunca yaptıkları gözlemde valiliğin aksine vaziyetin olduğunu anlattı: “Odalar olarak daha öncede tarım işçileri ziyaret ediliyordu sorunlar dile getiriliyordu. Kurşunlu’da bulunan yerde daha önce bir sel baskını olmuştu orada insanlar ciddi mağduriyet yaşamıştı. Onun akabinde biz tekrar gitmiştik 2 ay önce gördüklerimizle aynıydı. Biz valiliğe gittik, İl Hıfzıssıhha Kurulu kararı alındı. Bu konuda iyileştirilme yapılması için kaymakamlıklara belediyelere yazı iletildi. O yazıların bir kısmı bize de geldi. Daha sonra valiyle görüştüğümüzde sizin de gördüğünüz gibi oraya sürekli doktorların gittiği öğrencilerin çocukların eğitim aldığı sağlık taramalarının yapıldığı orada iyileştirmelerin yapıldığı söylendi. Bizde bunlar olmuş mudur olmamış mıdır diye tekrar geldik. Oranın hijyen koşulları son derece kötü tuvaletler derme çatma yapılmış yağmur yağdığında o tuvaletler muhtemelen taşacaklar. Çocuklar eğitime gidemiyor. İnsanca yaşam koşulları iyi değil. Kölelik dahi olsa köle sahipleri çalışanlarına bir yer vermek zorunda yemek vermek zorunda burada öyle bir şey yok.”

‘Devletimize kalmış’
Gezintiyi sürdürüyoruz. Abdullah Güzel adında işçi dayı başına denk geliyoruz. Güzel, “Burada 160 tane işçim var. Konteynerimiz, lavabomuz, mutfağımız yok. Yerde yıkıyoruz. Elektrik doğru dürüst yok. Su az ve yetersiz. Bunların hepsini ilettik, en yakın zamanda olacak dediler, artık onu bekliyoruz. Toplantıya gidip kaymakama da ilettik, muhtarla beraber bütün çavuşları topladılar ve toplantı yaptık. Dediler ki, ‘Bunların hepsi inşallah 2024’te olacak.’ Bunlar devletimize kalmış” şeklinde konuştu.
Çadırkentte yetişkinlerin dışında çocuk işçiler de var. Pek çoğu lise çağında. Okulu bırakıp Bursa’ya işçi olmaya geldiler. Üç aydır Kurşunlu’da yaşayan çocuk işçi, okula gidemediği için sınıfta kaldı. Okullar açılmak üzere fakat yine 15 gün geç gitmek zorunda kalacak. Çocuk işçi, içerisinde bulunduğu koşullara kendini mecbur hissettiği için çalışmaya geldiğini ekledi.
Kadınlar regl döneminde hijyen olmayan koşullarla baş etmek zorunda
Kampta yaşayan kadınların daha spesifik sorunlarla karşılaşma ihtimali var. Erkekler tarladan döndüğünde istirahat edebiliyorken kadınlar yemek hazırlıyor çocuklarla ilgileniyor. Kadınların yükü daha fazla. Ev içerisinde yapılması gereken her iş tarlada yine işçi olan kadınların sırtında. Kadınlar regl dönemlerinde çok zorlandıklarını belirtiyor. Tuvalet ve banyoların hijyen olmamasından yakınıyorlar. Talepler öncelikli olarak hijyenik barınma olarak öne çıkıyor. Fakat talepler bununla sınırlı değil. Olası yağmurda sel-taşkın ihtimaline karşı oldukça korunaksız olan çadırkentte, daha önce yaşanan taşkınlardan sonra erzak ve battaniye yardımı dışında bir şey yapılmamış.
Haber-Fotoğraf: Osman Çaklı
Video- Gökay Küpeli