7 memur sendikası konfederasyonunun bir araya gelerek oluşturduğu Kamu Konfederasyonları Platformu, memur ve emekli maaşlarına yapılan yüzde 30 oranındaki zamma karşı bir günlük iş bırakma eylemi yaptı. Şehreküstü Meydanı’nda toplanan yüzlerce kamu emekçisi ve emekli, ekonomik kriz koşullarında sefalet zammı olarak nitelendirilen ücret artışını kabul etmediklerini bildirdi.
Düzenlenen eyleme Birleşik Kamu İş, Eğitim İş, Büro İş, Güven Haber Sen, Tüm Yerel Sen ve Şehit ve Gazi Sen Bursa temsilciliklerinden yüzlerce yurttaş katıldı. Eylemde “İnsanca yaşamak istiyoruz!”, “Direne direne kazanacağız!” sloganları atıldı.
Burada bir basın açıklaması yapan Birleşik Kamu İş Bursa Temsilcisi Özkan Rona, yoksulluğa ve açlığa mahkum edilen 30 milyon emekçinin yaşam mücadelesi için Türkiye’nin 81 ilinde iş bırakarak alanlara çıktıklarını söyledi.

Rona, “Biz, insanca yaşamak istiyoruz. İnsanca yaşama hakkımızı elimizden çekip aldılar. Türkiye’nin milyonlarca emekçisini TÜİK’in yalanlarıyla, sipariş oranlarıyla açlığa ve yoksulluğa mahkum ettiler, TÜİK’in sahte enflasyonu bile yüzde 85 olarak açıklandığı halde yüzde 8,5’u avuçları patlarcasına alkış tutan yandaş sendikacılarıyla birlikte kamu emekçilerini susturdular” dedi.
“Size ve yandaş sendikacılığınıza bu satışın hesabını soracağız”
İktidar destekçisi, yandaş sendikalara da seslenen Özkan Rona, şunları söyledi:
“Kamu emekçilerinin sırtından geçinen, topladıkları üye aidatlarıyla 70-80 bin TL maaş alan, lüks makam araçlarında keyif çatan yandaş sendikacılar ‘talebimiz karşılandı’ diye açıkladı. Ey Ali Yalçın, sana buradan soruyoruz. Yüzde 13,5 oranı milyonlarca kamu emekçisinin talebini karşılamadığına göre, Ali Yalçın’ın hangi talebi karşılanmıştır? Ne verdiler de sustunuz? Ne aldınız da emekçiyi sattınız? Size ve yandaş sendikacılığınıza iş yerlerinde bu satışın hesabını soracağız.”

“Ülke şartlarına ve ekonomik krize bakılmaksızın açıklanan sefalet artışını kabul etmiyoruz”
Asgari ücrete yapılan artışlara değil, kamu emekçileri ve emeklilerin ücret artışlarındaki düşük oranlara tepki gösterildiğini vurgulayan Rona, “Asgari ücrete yapılan artış sonrası ortalama memur maaşlarına baktığımızda, asgari ücret ile memur maaşlarının neredeyse eşitlendiğini görmekteyiz. Sorun asgari ücretin çok artırılması değil, kamu çalışanları ve emeklilerinin ücretlerinin komik ve acınacak artışlara maruz kalmasıdır. Cumhurbaşkanı’nın önce yüzde 25 olarak açıkladığı sonra danışıklı bir şekilde yandaş sendikanın talebiymiş gibi önceden belirlenmiş yüzde 30 oranı bahşiş dağıtır gibi kamu çalışanlarına müjde olarak sunulmuştur. Kamu çalışanları ve emekliler olarak; ülke şartlarına ve ekonomik krize bakılmaksızın açıklanan sefalet artışını kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.

AKP iktidarına seslenen Birleşik Kamu İş Bursa Temsilcisi Özkan Rona, milyonlarca yurttaş haklarını elde edene kadar Kamu Konfederasyonları Platformu’nun mücadeleden vazgeçmeyeceğini kaydetti:
“Bugün 7 konfederasyon olarak tüm bu taleplerimizin karşılanması için hükümeti uyarmak adına bir günlük iş bıraktık. Tek gücümüz; emeğimiz ve oylarımızdır. Bugün iş bırakan ve iş bırakma kararımıza destek veren milyonlarca yurttaşımız bulunmaktadır. İktidara buradan tekrar sesleniyoruz. İş bırakan, bizleri destekleyen, haksızlığa uğrayan milyonlarca kamu çalışanı, emekli, işçi, ev kadını, öğrenci ve toplumun tüm kesimlerinden aldığımız güçle bugün karşınızdayız. Kamu Konfederasyonlar Platformu olarak; milyonlarca yurttaşımızın elinden aldığınız hayat standartlarını ve yıllardır uğradığımız hak kayıplarını iade edene kadar mücadele etmekten vazgeçmeyeceğimizi buradan bir kez daha ilan ediyoruz.”

Eylemde kamu emekçileri ve emeklilerin ortak talepleri de paylaşıldı:
– En düşük kamu emekçisi maaşı ise asgari ücrete eşitlenerek her ay enflasyon farkı seyyanen eklenmeli ve emekli olduğumuz zamanki hayat standartlarımızı kaybetmemek adına emekli olduğumuz zamanki maaşlarımıza yakın bir maaş talep etmekteyiz.
– Yıllardır enflasyon altında maaş zammı alan memurların en büyük sorunlarından biri de vergi yükünün ağır olmasıdır. Vergi dilim oranları kamu görevlileri ve emekliler için yüzde 15’te sabitlenmelidir.
– Kamu çalışanları arasında ayrım yapılmış, birçok meslek grubu 3600 ek göstergeden yararlanırken 1. derecedeki kamu personeli 3600 ek göstergeden yararlanamamıştır. Bu durum adalet terazisini şaşırtmış, kamu çalışanlarının büyük bir bölümü bu düzenlemeden yararlanırken geriye kalan kesim yararlanamamıştır. Talebimiz bu konuda açık ve nettir. 1. dereceye düşen her kamu çalışanı 3600 ek göstergeden yararlanmalıdır.
– Kamuda çalışan işçilere 1956 yılından itibaren her yıl ikramiye ödenmektedir. İkramiye ödemesi sendikalı olup olmamakla veya toplu sözleşme ile ilgili olmayıp, doğrudan doğruya kamu kurum ve kuruluşlarında işçi olarak istihdam edilmekle ilgili bir düzenlemedir. 2018 yılından beri SSK, BAĞ-KUR, Emekli Sandığı fark etmeksizin tüm emekliler yılda iki kez ikramiye alırken ikramiye almayan tek kesim memurlardır. Kamudaki bu ayrımcılık artık son bulmalı memurlar da ikramiyeden faydalanmalıdır.
– Ücretsiz kreş, ulaşım, yol, yemek, ek mesai ve kira yardımlarının tüm kamu çalışanlarına kapsayacak şekilde verilmesini talep ediyoruz.
– Kamu kurumlarında çalışan sözleşmeli kamu emekçilerine koşul, şart ve yıl dayatılmadan bir an önce tüm sözleşmeliler kadroya geçirilmeli. Sözleşmeli personel çalıştırma uygulaması ise artık ortadan kaldırılmalıdır.”

Haber Merkezi