Eğitim Sen’in çağrısıyla Bursa’da 26 kurumdan oluşan ‘Bursa Eğitim İzleme Kurulu’ KESK ortak salonunda bir açıklama gerçekleştirdi.
KESK ortak salonunda gerçekleşen açıklamada konuşan Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Derviş Erdem: “Bizler, salgının başından bu yana, salgınla mücadelenin ancak ortak akıl, bilimsel çalışma ve toplumsal dayanışma ile mümkün olduğunu ifade etmekteyiz. Bu yaklaşıma uygun olarak da MEB başta olmak üzere tüm kurumları salgına karşı ortak mücadele için adım atmaya davet ettik. Tüm çabalarımıza rağmen henüz bu çağrılarımıza olumlu yanıt alamadığımızın ifade edilmesi gerekmektedir. Gelinen aşamada salgının boyutları ve okullarda yüz yüze eğitimin başlamasıyla oluşan risk dikkate alındığında sürecin ayrıntılı ve çok yönlü izlenmesi gerektiği açıktır” dedi.
Gereksinimlerin karşılanması, eksiklerin ve sorunların hızlı tespiti ve geçerli uygulanabilir çözümlerin anlık üretebilmesi için Eğitim İzleme Kurullarını oluşturma gereği duyulduğunu söyleyen Erdem: “Söz konusu kurulların alanda bulunan tüm kesimlerin temsilcilerinden, bilim insanlarından ve sorumluluğu bulunan kamu kurumlarının temsilcilerinden oluşması gerekmektedir. Ancak son dönemde kamu yöneticileri, tüm kamu kesimleri ile değil sadece kendilerine daha yakın olarak tanımlanan kesimlerle iletişim içerisinde olmayı tercih etmektedir. Toplumun tüm kesimlerine eşit uzaklıkta olması gereken kamu yöneticilerinin, sadece siyasi iktidar tarafından makbul görülen kesimlerle ortak hareket etmesinde kamu yararı söz konusu değildir. Ayrıca bu durumun kabul edilmesi de mümkün değildir”
MEB’in okulların güvenli yerler olduğunu açıklaması kabul edilebilir değildir
Salgın koşullarında hastanelerde yer bulmak mümkün olmadığını ifade eden Derviş Erdem: “Sağlık emekçilerinin kazanılmış hakları zorla gasp edilirken, açıklanan ağır hasta sayıları bile 2500’leri geçmişken MEB’in okulların en güvenli yerler olduğunu açıklaması kabul edilebilir değildir. Bizler alanda durumun hiç de öyle olmadığını yaşayarak görmekteyiz. Eğitim alanında yaşanan sorunların izlenmesi, kayıt altına alınması, çözüm için sorumlu kamu kurumlarının göreve çağrılması ve kimi çözümler içinde il düzeyinde insiyatif geliştirilmesi artık bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu kurullarda, birlikte hareket edebileceğimiz tüm kitle örgütleri, yerel yönetimler, siyasi partiler, dernekler ve platformlar, üniversitelerde görev yapmakta olan bilim emekçileri yer almaktadır” dedi.
Tüm öğrencilerin eşit yaralanması için mücadeleyi yükselteceğiz
Eğitim alanında yaşanan piyasacı ve gerici dönüşüm salgın koşullarında dahi hız kesmeden devam ettiğini belirten Erdem: “Bu nedenle oluşturduğumuz “Bursa Eğitim İzleme Kurulu” eğitim alanında yaşanan bu dönüşümü kayıt altına alacak, kamuoyunu uyaracak ve kamusal eğitimden tüm öğrencilerin eşit yararlanması için mücadelesini yükseltecektir. İlçelerde de arkadaşlarımız “Eğitim İzleme Kurulları” oluşturulması için çalışmalara başlamıştır. Bir araya geldiğimiz kitle örgütleri, yerel yönetimler, siyasi partiler, dernekler ve platformlarla birlikte ilk işimiz, yaşanan eşitsizlikleri, mağduriyetleri ve sorunları kayıt altına almak olacaktır. Buradan tüm Bursa kamuoyuna duyuruyoruz. Kimsesiz değilsiniz! Uzaktan ve yüz yüze eğitimde yaşadığınız tüm sorunları bizlere bildirebilirsiniz. Sizler adına konunun takipçisi olup, çözüm için sorumlu kamu kurumlarını göreve çağıracağız”
BursaMuhalif.com/Haber Merkezi