Kent tarihinin önemli bir belleği olan Balabanbey Kalesi için AKP’li Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından imara açılma kararı alındı. 25 Şubat 2022 tarihli karar ile kalenin sadece surlarının koruma altına alınarak geri kalan bölgenin koruma alanından çıkarılmasına karşı Bursa Barosu Çevre Komisyonu dava açtı.
Tarihi Balabanbey Kalesi’nin AKP’li Büyükşehir Belediyesi tarafından imar planı değiştirilerek, imara açıldı. Bursa Büyükşehir Belediyesi 1302 yılında Osman Gazi’nin Bursa’yı gözetim altında tutmak amacıyla karargâh olarak kurduğu, 24 yıl bu kaleden Bursa’yı gözetlediği ve komutasını Balabanbey’e verdiği kaleyi, imara açma kararı aldı.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin aldığı imara açma kararı, Balabanbey Kalesi’ne komşu olarak yaşayan ve uygulanan plan değişikliği kararını Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu’na başvuran yurttaşın aldığı cevabi yazı ile ortaya çıktı.
Kuruldan gelen karara göre, “Mevcut lojmanların bulunduğu kısmının Rekreasyon Alanı olarak düzenlenmesine yönelik hazırlanan 1/5000 ölçekli imar planı değişikliğinin, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 8.maddesi açısından uygun olduğuna karar verildi” denilerek konu gün yüzüne çıktı.
Bursa Barosu da müdahil oldu
Verilen imar planı değişikliği kararının iptali istemiyle açılan davaya Bursa Barosu da dahil oldu. Müdahil olma gerekçesini “1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 76. ve 95/21. maddelerinde yapılan ve yukarıda açıklanan yasal değişiklikten sonra baroların; mesleki bir örgüt olmanın ötesinde hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak gibi bir işlev yüklenmesi nedeniyle diğer meslek örgütlerinden farklı bir konuma sahip olduğu açıktır.” şeklinde açıklayan Bursa Barosu, yapılan işlemde kamu yararı gözetilmemesini ve çevrenin korunması hakkının ihlal edildiğini öne sürdü.
Yıllar içerisinde kalede defalarca tahribat yaşandı
Balabancık Kalesi, yıllar içerisinde defalarca tahribata uğradı. Kale içerisinde yer alan yapı bir süre Ermeni yetimhanesi olarak kullanıldı. Bursa’nın işgalden kurtuluşu sonrası ise Ermenilerin Bursa’dan kaçmasıyla boş kalan kale içindeki yapı bir süre Jandarma kışlası olarak kullanıldıktan sonra İl Özel İdaresi’de devredildi. Balabancık Okulu olarak bilinen binanın yıkılması ile kalenin bedenleri ortaya çıktı. Zaman içerisinde halk tarafından bahçe olarak kullanılan alana daha sonra Milli Eğitim Lojmanları yapıldı ve tarihsel yapı bozuldu. Bu durum teknik raporlarda da yer aldı.
Tescilin tarihi yolculuğu
Bursa tarihinin önemli yapısı olan Balabanbey Kalesi, ilk olarak 25.03.1990/1020 tarih ve no’lu kararla Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı özelliği gösterilmesi nedeniyle koruma alanı imar planına tescil edildi. 01.11.1994/3704 Tarih ve sayılı kararıyla Bursa Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından ikinci kez tescil edilerek koruma alanı Balaban Bey Kalesi- Çoban Bey Türbesi- Umurbey Hamamı’nı da içine alacak şekilde genişletildi.
Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu 25 Şubat 2022-11.160 sayılı kararı ile Balabanbey Kalesi’nin bulunduğu alanda sadece surların korumaya alındığını aktaran Bursa Barosu Çevre Komisyonu Başkanı Basri Hasret, “Okul, Milli Eğitim Lojmanları vesaire diğer tüm alanlar rekreasyon alanı olarak düzenlenmiştir. Netice itibariyle kronolojik olarak belirtmek gerekirse; daha önceleri 1990 yılında koruma alanı olarak belirlenen tüm alan 1994 yılında daha da genişletilmiş Çobanbey Türbesi ve Uğur Bey Hamamı’nı da içine alacak şekilde sağlıklı bir koruma alanı belirlenmişti. Son olarak idarenin yeni kamu alanları oluşturmak yerine mevcut tarihi yapıları açığa çıkartmaktan imtina edilerek bu yapıların bulunduğu alanları bir müze olarak korumak düşüncesi oluşturulmadan bu alanların toplu konut yapımı için planlandığını biz 24 Haziran 2020 tarihli Bursa Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Kararı ile gördük.
Kaldı ki, Ankara merkezli Kültür Varlıkları Yüksek Kurulu tarafından da 2020 yılındaki Bursa Bölge Kurulu’nun kararı tescillenmiş ve tehlikeye daha da açık hale gelmişti. Balabanbey Kalesi kuzeyde yani dağ tarafında Eşrefiler caddesi, güneyde yani Umurbey Camii ve Umurbey Hamamı’na kadar Çobanbey Türbesi’ni de içine alacak şekilde bulunan tüm alanları kapsayan alan direk koruma alanı kapsamına alınması gerekirken böyle yapılmayıp sadece kale surlarının koruma altına alınması ve diğer alanların da belki de şirin görünmek adına rekreasyon alanı olarak belirlenmiş olması başımıza gelecek felaketin habercisidir.” dedi.
Karar iptal olmazsa tarih, belleğini kaybedecek
Bursa Barosu Çevre Komisyonu Başkanı Basri Hasret, eğer plan iptal edilmezse telafisi imkansız maddi zararlar verileceğini ifade etti. Kültürel mirasın, kurumlar elinde korunmaktan çok yıkıma sebep olacağını vurgulayan yerel otoriteler bu kararın iptal edilmemesi halinde Bursa’nın tarihi belleğindeki önemli bir figürü kaybedeceğini belirterek, mahkemeden yürütmenin iptalini istedi.
Ezgi Bulut