Baroların çeşitli temalarla farklı illerde tuttuğu Adalet Nöbeti bu kez Efeler Diyarı Aydın’da tutuldu. Aydın Barosu ev sahipliğinde tutulan nöbette ana tema çevre ve yargı bağımsızlığı oldu.
Adana, Ankara, Antalya, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Mersin, Şanlıurfa, Tekirdağ, Van ve Yalova barolarının başkan, Mardin Barosu’nun da genel sekreter düzeyinde katıldığı Adalet Nöbeti’nde Bursa Barosu Başkanı Av. Gürkan Altun, Başkan Yardımcısı Av. Metin Öztosun, Sayman Av. Aslı Evke Yetkin ve Avukat Hakları Merkezi Üyesi Av. Ümit Özcan da yerini aldı.
Aydın Barosu Başkanı Av. Gökhan Bozkurt, “Türkiye, hukukun artık h’sinin bile kalmadığı, hiç kimsenin yargıya güvenmez olduğu bir ülke haline geldi. İstenmeyen hükümleri veren mahkeme heyetleri hakkında aynı gün soruşturma başlatan HSK, baroların ve avukatların sayısız şikâyetleri karşısında kılını bile kıpırdatmıyor” dedi. Aydın’ın ‘dağlarından yağ, ovalarından bal akan şehir’ olarak tarif edildiğini anımsatan Bozkurt, ovanın “jeotermal tarlasına çevrildiğini” dile getirdi. Bozkurt, Kaz Dağları ve Artvin Cerattepe’de verilen çevre mücadelesini de anımsatarak, “Her yerde beraber olmaya, birbirimizin sesine ses vermeye devam edeceğiz” dedi.
Bursa Barosu Başkanı Av. Gürkan Altun da “Güneş toplamaya geldik. Toprak için, su için, gökyüzü için, ağaçlar için, insanlarımız için. Cümle mahlukata adalet için. Adalet istiyoruz diye haykırmaya geldik Bursa’dan Efeler Diyarı Aydın’a…” diyerek başladığı konuşmasına şöyle devam etti:
“Çevre felaketi Aydın gibi Bursa’yı, ülkenin dört bir tarafını sardı, sarmaya devam ediyor. Cargill’de 20 yıllık mücadele sürdürdük. Ama İznik Gölü’nü mısır nişastasına kurban ettik. Şimdi de HES ve RES’lerle İznik gölünü çevreleyen dağlar kuşatılıyor. Biz de onlarla adalet önünde hesaplaşıyoruz. Muğla’dan Aydın’a uzanan Beşparmak Dağları’na antik çağda Latmos demişler. 8 bin yıllık tarih var. Ancak 8 maden şirketi Latmos’u delik deşik ediyor. 8 bin yıllık tarihi 40-50 yıl ömrü olan maden ocaklarına kurban ediyorlar. Söke’de büyük bir alanda sebze, meyve, incir ve zeytin yok ediliyor. 4 ilçede 23 jeotermal enerji santralı yapılıyor. Bunun için buradasınız, bunun için buradayız. Hiçbirinin işletme ruhsatı yok. Gayrisıhhi müessese ruhsatı yok. Havaya, suya, tarımsal ürünlere zararlı olan, onları zehirleyen, dolayısıyla bizi ve hayvanlarımızı zehirleyen bütün bu güçlere hayır demek için buradayız.”
Başkan Altun, çevre kadar insanın da, insanların hakları için savaşan meslektaşlarının da önemli olduğuna vurgu yaparak, tutuklu ve açlık grevinde bulunan Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi meslektaşlarını andı ve “Adaletsizlikler elbette onlara yapılanlarla başlamadı ama biz avukatlar da sıranın bize geldiğini farkettik. Önce tahliye edildiler, ertesi gün cumartesi olmasına rağmen aynı heyet tarafından bir daha tutuklandılar” dedi.
EDOK Komutanı Korgeneral Metin İyidil, HDP Genel Başkanlarından Selahattin Demirtaş, Rahip Bronson, Türk asıllı Alman Gazeteci Deniz Yücel ve en son Gezi Davası’nda Osman Kavala hakkında kararlarını hatırlatan Gürkan Altun, konuşmasını Gezi olaylarında hayatlarını kaybeden isimleri tek tek anarak noktaladı.