Merhaba 15 yıllık bir BOSCH işçisi olarak düşüncelerimi yazmak istiyorum. Gerek asgari ücrete yapılan zam gerekse iğneden ipliğe (doğal gaz, elektrik, su, market fiyatları) gelen yağmur gibi zamlar karşısında bir işçinin aldığı ücret mum gibi eridi. Vallahi ne diyeyim, nasıl anlatayım? Artık büyük fabrikalar (TOFAŞ, Renault, BOSCH, Çoskunöz, Ford Otosan vs.) asgari ücretle çalışılan iş yerlerine döndü. İkramiye artı yakacak parası olmasa yandık. Türkiye’de artık çoğu işçi asgari ücret alıyor. Asgari ücret genel ücret haline geldi.
Fabrikada çeşitli tartışmalar var. İşçiler karnından da olsa çalıştığı tezgahta, soyunma odasında, serviste, tuvalette, yemekhanede tepki gösteriyor. Sendikacıları çay ocaklarında sıkıştırıyorlar. Ford’da büyük tepkilerin olduğunu öğreniyoruz. Buradan Ford işçisi kardeşlerimizin yanında olduğumuzu belirtmek istiyorum. Renault’da montaj atölyesinde sendikacıları yuhaladıklarını duyduk. Her yerde tepki ve kızgınlık var. Bu işte öncülüğü genç işçilerin yapacağını düşünüyorum.
EYT’li işçiler de EYT çıkana kadar zam alma peşinde. Eğer iyi bir iyileştirme yapılmazsa iş bırakmalar bile gündeme gelebilir. Çalışma koşulları ağır. Herkesin boynunda, belinde 4-5 fıtık var. İnsanlar kolunda adale yırtığı ile çalışıyor ve asgari ücrete yakın bir maaş alıyorsa, büyük ve sendikalı bir fabrikada çalışmanın anlamı yok. Yalaka, iş birlikçi, korkak adamlar her zaman olacak. Patronun adamları, sendikanın adamları her zaman olacak. Bunlar var diye kimse mücadele etmeyecek diye bir şey yok. Doğada boşluğa yer yok. Her zaman dolduracak bir şey bulunur.
BOSCH işçisi