Birleşik Metal-İş Genel Sekreteri Özkan Atar, Bursa Muhalif’e 2023-2025 dönemini kapsayacak Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) Grup Toplu İş Sözleşmesi’ndeki (TİS) taleplerini anlattı. Türkiye Metal Sektörünün, ülke ekonomisinin yanı sıra global ekonominin içersinde de çok önemli bir pozisyonda olduğunu söyleyen Özkan Atar, toplu iş sözleşmesin, işçilerin hak ettiği şartlarda, barış içerisinde ve masa başında bitirilmesini istediklerini belirtti.
“Bir metal işçisi neredeyse maaşıyla ev kirasını karşılayamayacak noktaya geldi“
Birleşik Metal-İş Genel Sekreteri Özkan Atar, metal sektörü olarak başta otomotiv olmak üzere, demir, çelik, beyaz eşya, makine sanayi iş yerlerinde 1 Eylül’den itibaren başlayacak olan 2023-2025 dönemi toplu iş sözleşme hazırlıklarını sürdürdüklerini ifade ederek, işçilerin görüş ve önerileri doğrultusunda onlarla yüz yüze çalışmalar yaparak, birebir fabrikalardaki üyelerin görüşlerini, toplantılar vasıtasıyla aldıklarını ifade etti.
Toplu sözleşme komisyonu toplantılarında, sendika uzmanlarının da konu hakkındaki görüşleri ve katkılarıyla sözleşmenin hazırlandığını söyleyen Özkan Atar Türkiye’deki metal işçilerinin içinde bulunduğu ekonomik durumu şöyle anlattı.
” 2021 yılının son çeyreğinden itibaren, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ortaya koymuş olduğu faizi düşürme politikası adı altındaki ekonomik program hepimizin bildiği gibi çok hızlı bir döviz fiyatının yükselmesine aynı zamanda temel tüketim maddelerimizin fiyatlarının da buna paralel olarak şiddetli bir şekilde artmasına yol açtı. Tabii bu reel ücretlerimiz üzerinde önemli bir gerilemeyi de beraberinde getirdi. Enflasyon kısa bir süre içerisinde, birkaç aylık zaman zarfında neredeyse üç haneli rakamlara geldi. Bütün tüketim maddelerinin fiyatlarındaki çok hızlı bir keskin artışa yol açtı. Geçtiğimiz iki yıllık dönem içerisinde ortaya çıkan bu tablo açıkçası şu anda bizim ücretlerimizin neredeyse metal işçilerinin ücretlerinin asgari ücret seviyesine gelmesine yol açtı. Mayıs ayındaki seçimlerde ortaya çıkan tablo sonucunda da daha seçim mazbatasının mürekkebi kurumadan, birkaç aylık zaman zarfında başta akaryakıt olmak üzere dolaylı vergiler olmak üzere zamlar yağmur gibi yağdı. Şu anda yani içinde bulunduğumuz dönemde Eylül ayının başında bakıldığı zaman yani şu anda bir kıdemli kalifiye bir metal işçisi neredeyse maaşıyla ev kirasını, karşılayamayacak noktaya gelmiş vaziyette.”
“İşletmeler altın çağlarını yaşarken, işçinin üzerindeki üretim baskısı %60 arttı“
Pandemi dönemiyle birlikte son 3 yıllık dönemi değerlendiren Birleşik Metal-İş Genel Sekreteri Özkan Atar, Türkiye’nin ilk 500 şirketi içerisinde neredeyse ilk 10 sırada yer alan firmaların hemen hemen tamamına yakınının 2022 karları, önceki yılın karlarına göre % 240 oranında arttığını, ihracat rakamlarının ise önce yıllara göre dolar bazında %27 oranında bir artış gösterdiğini ama tüm bu rakamları istihdam ile kıyaslandığında, istihdamın stabil düzeyde devam ettiğini gördüklerini ifade ederek, bu durumun işçilerin üzerindeki üretim baskısının daha da arttırdığını söyledi. Özkan Atar sözlerini şöyle sürdürdü.
“Fabrikalarda daha yoğun,daha seri üretim var. Teknolojik gelişmeyi de devreye alan firmalar daha çok üretim yapıyorlar. İşçiler üzerindeki üretim baskısı daha artmış vaziyette. Bir işçi son on beş yıllık dönemi kıyaslayacak olursak, kişi başına yapılan üretimin, sektörümüzde yüzde altmış arttığını söyleyebiliriz bilimsel rakamlar çerçevesinde. Tabii bu baktığımız zaman fabrikalardaki üretimin çok daha arttığını, karlılığını da bu anlamda arttığını ortaya koyuyor. İşçinin durumuyla kıyaslanınca son derece adaletsiz bir tablo ortaya çıkıyor.
Özkan Atar bazı fabrikaların karlılık oranlarını şöyle açıkladı.
Tofaş fabrikasının 2022 yılı karı %160, Türk Prysmian kablo fabrikası % 360, Anadolu Grubuna bağlı İsuzu kamyon otobüs işletmesinde 2022 yılı %192 kar elde etti.
İşletmelerin 2021- 2023 dönemlerinde altın çağlarını yaşadıklarını ifade eden Özkan Atar, toplu sözleşme sürecine girerken bunun karşılığını toplu sözleşmede almak için mücadele edeceklerini söyledi.
“Türkiye’de vahşi kapitalizm, AKP eliyle uygulanıyor!“
Türkiye işçi sınıfının, emekçilerin ulusal gelirden aldıkları payı, sermayenin almış olduğu payla kıyaslayan Özkan Atar, gelir dağılımı ve seviyesindeki adaletsizliği eleştirerek “Vahşi kapitalizmin şu anda Türkiye’de AKP eliyle nasıl uygulandığını çok çarpıcı olarak görmemiz mümkün” şeklinde ifadelerde bulunarak, sözlerini şöyle sürdürdü.
“Böylesine haksızlığa uğramış, böylesine reel gelirlerimiz hem sermayenin uygulamaları dolayısıyla, hem de siyasi iktidarın yerli ve yabancı sermayenin patronların direktifleriyle adaletsiz bir hale düşmüş durumda. Seçim biter bitmez hemen vergiler yükseltildi. (akaryakıt, özel tüketim vergisi, katma değer vergisi) Bunlar önümüzdeki yıllar içerisinde de bizim reel gelirlerimiz üzerinde olumsuz baskılarını ve olumsuz etkilerini devam ettirecek. O yüzden biz son derece iyi bir toplu sözleşme hazırlığı içerisinde olmak mecburiyetindeyiz. Üyelerimiz bu anlamda son derece bilinçli, uğradıkları haksızlıkların bilinci içerisindeler.
“TÜİK’in ortaya koymuş olduğu rakamlar bilimsel olarak toplu sözleşmelerde referans olarak dikkate alınacak rakamlar değildir“
TÜİK’in rakamlarını referans almayacaklarını ifade eden Özkan Atar, bu konuda bilim insanlarının, üniversitelerin konuya vakıf ekonomistlerin ortaya koymuş oldukları görüşleri rehber alarak, hayat pahalılığı karşısında işçilerin yaşamlarını iyileştirmek için mücadele vereceklerini söyledi. Özkan Atar toplu iş sözleşme teklifinin detaylarını şöyle anlattı.
İlk olarak, en düşük ücretli işçilerin ücretlerinin bir ölçüde yükseltilmesi amacıyla, saat ücreti 65 TL’nin altında olan işçilerin saat ücretlerinin 65 TL’ye yükseltilmesini teklif ediyoruz. Bu teklif şu anlama gelmektedir. Sonrasında her kıdem yılı için saat ücretlerine 2 ,5 TL verilmeli ( 15 yılla sınırlı) ayrıca, bu iki zamdan sonra, tüm işçilerin saat ücretlerine seyyanen 77 TL ücret zammı yapılmalıdır.
3 kalemden oluşan ücret zam teklifimizin karşılığı oransal olarak ilk 6 aylık dönem için yüzde 140,5’dir. Bu teklimiz ilk 6 aylık dönem için ortalama ücrette ikramiye dahil net 20.587 TL’ye denk gelmektedir.
Teklif ettiğimiz bu zam oranı ile ortalama bir metal işçisinin ücret ikramiye dahil net 35.064 TL olacaktır.
Diğer altışar aylık zam dönemleri içinse, resmi enflasyonun gerçeği yansıtmaması nedeniyle, diğer 6’şar aylık ücret zammı teklifimiz ise altı aylık dönemdeki enflasyon oranına 8 puan eklenmesidir.Ancak 6’şar aylık dönemler itibariyle, bu dönem aralıklarında asgari ücrete yapılacak zamların, yukarıda belirtilen orandan daha fazla olması halinde asgari ücrete gelecek zammın uygulanmasını teklif edeceğiz.
Sendika olarak, ücretlere toplu sözleşme öncesi 1 Eylül 2023 tarihinden geçerli olmak üzere yüzde 30 oranında zam yapılmasını ve bu zammın toplu sözleşme süreci sonrası ortaya çıkacak ilk altı aylık zamdan mahsup edilmesini talep ediyoruz.
“Sosyal haklarda ilk 6 aylık dönem için ortalama % 450 oranında artış teklif ediyoruz“
Sosyal haklarda ilk 6 aylık dönem için ortalama % 450 oranında artış teklif ettiklerini belirten Birleşik Metal-İş Genel Sekreteri Özkan Atar, değişiklik talep ettikleri maddeleri de şöyle sıradı.
“İşe giriş ücretinin asgari ücretin yüzde 10 üzerinde olması ve işyerinde bundan düşük ücretle işçi çalıştırılmamasını teklif ediyoruz, Hafta içi fazla mesai ücretinin yüzde 150 olmasını teklif ediyoruz. Hafta tatillerinde evde dinlenme yerine çalışmak zorunda kalan işçilerin fazla çalışma ücretleri yüzde 200, yine bayramlarda dinlenemeyen, aile ve akraba ziyareti yapmak yerine çalıştırılan işçilerin ise bayram ve genel tatillerde fazla mesai ücretinin de yüzde 300 olmasını teklif ediyoruz.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün kadın işçiler için ücretli tatil olmasını talep ediyoruz.
3 Aralık Dünya Engelliler gününün engelli kadrosunda çalışanlar için ücretli izin günü olmasını talep ediyoruz.
Günlük 2 defa 15’er dakikalık dinlenme süresi verilmelidir. Böylece, dikkat dağınıklığı nedeniyle yapılan iş kazaları azalacak, öte yandan kısa süreli dinlenen işçilerin verimi de artacaktır.
Gece çalışmanın zorluğu ve yıpratıcılığı göz önüne alınarak gece zammının yüzde 10’dan yüzde 20’ye yükseltilmesini talep ediyoruz.
Ağır çalışma koşullarında ömrünü tüketen işçilerin yıllık ücretli izin sürelerinin 2’şer gün artırılmasını talep ediyoruz.
Vergi ödemelerinin büyük bölümü ücretliler tarafından yapılmaktadır. Bu da yetmezmiş gibi, bazı zam dönemlerinde alınan ücret zamları vergi dilimlerinin yükselmesi nedeniyle devlete vergi olarak kesilmekte, işçiler neredeyse hiç zam alamamaktadır. Bu nedenle, yüzde 15’i aşan gelir vergisi payının işveren tarafından ödenmesini teklif ediyoruz.
İşçiler hastalandığında 5 gün ve daha az süreli rapor aldıklarında ilk 2 günün ücreti ödenmemektedir. İşçiler hastalanmaları nedeniyle gelir kaybına uğramamalı, rapor alındığında Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ödemediği ilk 2 günün ücreti işverence ödenmelidir. Ayrıca işyeri hekimlerinin verdiği istirahatler ücretli olmalıdır.
İşçilerin sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için işyerlerinde sendikanın yetkili uzmanları da periyodik kontroller gerçekleştirebilmelidir.
İşçilere yılbaşında, Ramazan ve kurban bayramından önce net 3.000 TL’lik erzak verilmesini teklif ediyoruz.
Bu gün kreş parası neredeyse aylık gelirimizin yarısından fazladır. Bu nedenle, çocuğunu kreşe vermek durumunda kalan işçilere aylık 3000 TL kreş yardımı yapılmasını teklif ediyoruz.
Sendika üyesi işçilerin yararlandıkları tamamlayıcı sağlık sigortasından işçinin eşinin ve çocuğunun da yararlanmasını talep ediyoruz.
İşçi ücretlerinin bankada işlem görmesi nedeniyle alınan promosyonların işçilere ödenmesini teklif ediyoruz.
15 saatlik ücret karşılığı Devam Primi verilmesini teklif ediyoruz. Bu teklifimiz bazı işyerlerinde uygulanmaktadır ve işyerlerinde yaşana kimi sorunların çözümünü kolaylaştırmaktadır.
İşçinin işyerinden ayrılması ya da emekli olması halinde kıdem tazminatının tavandan ödenmesini teklif ediyoruz.
Son deprem bize, afet durumlarında arama kurtarma ekiplerinin gerekliliğini bir kez daha göstermiştir. Bu nedenle işyerlerinde arama kurtarma ekipleri kurulmasını ve masraflarının işveren tarafından karşılanmasını talep ediyoruz.”
Birleşik Metal-İş Genel Sekreteri Özkan Atar, ülke ekonomisini sırtlamış işçilerin hakettiği ücreti alması için sonuna kadar mücadele edeceklerini söyleyerek, sendikaların üyelerinin dayanışma iletişim ve güç birliği içersinde olması gerektiğini, kendilerinin de sendika olarak işkolundaki toplu sözleşme kapsamındaki diğer sendikalarla da temas halinde olarak dayanışma ve güç birliği oluşturabilmek için çaba sarf edeceklerinin altını çizdi.
Haber Merkezi