Yıllardır savunduğum bir konu var: Futbola siyaset girmemeli!
Halen de düşüncemin arkasındayım!
Ancak tribünler konusunda aynı şeyi söyleyemem…
Çünkü tribün gerçekten tribünse halktır!
“Nedir kardeşim bu ‘gerçekten tribünse’ ergen laf sokmaların?’ diye soracak olursanız, hemen cevaplayayım…
Mesela son dönemdeki, benim de açıkçası uzaklaşmama sebep olan Bursaspor tribünlerinden bahsedebilirim…
Belediye çalışanlarının yönlendirdiği ilginç bir yapı haline geldi…
‘E o da siyaset’ derseniz, ‘ben ona siyaset değil kazanç ile çıkar üzerinden davranış ve yönlendirme biçimi’ derim…
Bu örneği diğer şehirler için de verebiliriz…
Uzatmaya gerek yok!
Belirli bir zümrenin boyunduruğu altında kalmadan, özgürce fikrini beyan eden tribüne ‘siyaset yapıyor’ diyorsanız, bir zahmet yapsın!
Fikrini de mi söylemesin, tepkisini de mi dile getirmesin!
Neden mi girdim bu konuya?
Deprem sonrası hepimiz büyük üzüntü duymuşken, Fenerbahçe ve Beşiktaş tribünlerinden ‘hükümet istifa’ sesleri yükseldi…
Siyasallaşmış Kızılay, depremin üzerinden 3 gün geçmişken 2050 çadırı halen deposunda tuttuğu için!
Halk orada aç susuz, açıktayken, halk için halk tarafından seçilmişler halka gider yaptığı için!
‘Neden yardım gelmiyor’ diye sorgulayanlar yine ve yine ‘vatan haini’ ilan edildiği için!
‘Kaderi ve inancı’ kullananlara başkaldırmak için!
Belki de ‘ben bu insanlar için kaygımı söylerken madem ayrıştırıyorsun al sana ayrışma’ demek için!
Bu ‘için’leri daha da uzatabiliriz…
Gelelim öze;
Futbol zaten olmuş siyaset!
Bursaspor’un Başkanı Bursa Büyükşehir Belediyesi çalışanı!
Erzurumspor Başkanı Erzurum Büyükşehir Belediyesi çalışanı!
Çaykur Rizespor Başkanı kamu ihalesi alanı!
Kayserispor Başkanı eski AKP Milletvekili aday adayı!
Alanyaspor Başkanı Dışişleri Bakanı’nın abisi!
Ümraniyespor Başkanı AKP Meclis Üyesi
Afyonspor Başkanı da AKP Meclis Üyesi
Başakşehir Başkanını konuşmaya zaten gerek yok!
Adana Demirspor Başkanından bahsetmiyorum bile!
Gaziantepspor olmuş Gazianten FK!
Malatyaspor olmuş Yeni Malatya!
Futbolcusu referandumda ‘evet’ demiş!
Çıkmışlar ‘futbolu siyasete karıştırmayın’ diyorlar!
Siz Cumhurbaşkanlığı makamı ile siyasetin bir arada anılmasına ‘evet’ diyorsanız ardından ‘siyaset yapmayın’ diyemezsiniz!
‘Sayın Cumhurbaşkanım, 24 Haziran sabahına ‘Evet’ demiş bir Türkiye ile uyanmak istiyoruz’ diyen TFF başkanına ağzınızı açmadıysanız, burada da bir zahmet susacaksınız!
Konunun özü aslında şu;
Bahsettiğimiz siyasi kesim kendi düşüncesi harici her düşünceyi siyaset olarak görüp, kendi düşüncesinin ‘devlet’ olduğunu düşünüyor!
Sorun da burada başlıyor!
Kafalarına kaka kaka devletin aslında kendileri değil hepimiz olduğunu anlatacağız, anlatmaya da devam edeceğiz!
Devlet olmak bunu gerektirir, sadece Cumhurbaşkanı değil, bazen de cumhur konuşur!
Bir konuda yanlışı görüyorsa ister istifaya davet eder, ister tepkisini dile getirir!
Alışacaksınız, susacaksınız, halkı dinlemeyi öğreneceksiniz ya da benzerleriniz gibi tarih sahnesindeki yerinizi alacaksınız!
(Not: Olaylı Bursaspor-Amedspor maçı başka bir yazı konusu olacak)
Tolgay Ataokay