AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik AKP MYK sonrası basın toplantısı düzenledi. İsrail Filistin çatışmasıyla ilgili açıklamalarda bulunan Çelik, “Kara harekatı korkunç sonuç doğurur” dedi.
AKP Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında toplandı.
Parti genel merkezindeki basına kapalı toplantı, saat 18.20’de başladı. Toplantının ardından Ömer Çelik basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Çelik’in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
“Gazze’deki insani durum hepimizin gözü önünde daha da ağırlaşıyor. Cumartesi günü Sayın Cumhurbaşkanımızın katılacağı büyük bir miting İstanbul’da icra edilecek. Gazze’deki insanlık dışı ablukanın kabul edilemez olduğunu milletimiz bir kez daha dünyaya gösterecek. Gazze bütün insanlığın sınav verdiği bir yer haline gelmiş durumda. Batılı hükümetler Filistin’e destek yürüyüşlerini engellemeye çalışıyorlar. Ama oralarda da vicdanlı insanlar büyük yürüyüşlere imza atıyorlar.
Batılı liderler İsrail’i düzenli olarak ziyaret ediyorlar. Hepsinin ezberlediği cümle ‘İsrail’in kendini savunma hakkı var’. Kuşkusuz her egemen devletin kendini savunma hakkı var. İsrail’in kendini savunma hakkı çocukları öldürmek değil. Masum çocukların ve sivillerin cesetlerinin üzerinde kendini savunma hakkı var derseniz bu ‘Daha çok insan öldürün’ demekten başka işe yaramaz.”
“Tüm dünya kara harekatının ne kadar korkunç sonuçlar doğurabileceğini tartışıyor. Hem insani açıdan hem bölgesel çatışmayı tetikleme açısından. Fakat İsrail’in kendini savunma hakkı bütün bölgeyi çatışmaya sürükleyecek büyük bir provakasyona imza atmak değildir. Kara harekatı korkunç sonuçlar doğuracaktır.
Günlerdir insanların üzerine havadan bomba yağdırılıyor sanki bu normalmiş gibi kara harekatının korkunçluğu anlatılıyor. Hava harekatının korkunçluğunun normalleşmemesi lazım. Tüm dünya Gazze’ye insani yardımı konuşurken, İsrail Gazze’yi insansız toprak parçası haline getirmek istiyor. Günlerdir insanların üzerine bomba yağdırılıyor. Sanki bu normalmiş gibisinden kara harekatının sonuçlarının ne olacağına dair değerlendirmeler şu anki durumu normalleşmeye çalışıyor.
2007’den beri Gazze bir açık hava hapishanesi gibi. En temel ihtiyaçların bile buraya girmesi bile büyük zorluk oluşturuyor. Günlük 1000’e yakın tırın Gazze’ye girmesi lazım. Aksi taktirde bu sadece İsrail’in propagandasına dönüşür.”
“İşgal sonra ermeli 2 devletli çözüm hayata geçirilmeli. Başkenti Kudüs olan Filistin devleti kurulmadan çözüm olmaz.
Netanyahu ‘öyle şeyler yapacağız ki Ortadoğu’da harita değişecek’ dedi. Burada mevcut herhangi bir şekilde saldırıya karşılık verilmesinden öte bunu vesile addedip birtakım başka planların hayata geçirilmeye çalışıldığını gösteriyor. Bir çözümmüş gibi Filistinlilerin Mısır’a sürülmesi kadar ahlaksız yaklaşım olabilir mi? Kimin hakkı var buna? Orası Filistin toprağı. Siz bu insanları hem bombalayacaksınız, hem öldüreceksiniz, ateşkes çağrısına olumsuz cevap vereceksiniz. 2 milyon kişinin zorla göçü ne kadar büyük bir facia doğuracağı açıktır. Bu asla kabul edilemez.
Türkiye Cumhuriyeti ateşkesin sağlanması ve siyasi çözüm için en güçlü şekilde öne çıkmış durumdadır. Derhal ateşkes ilan edilmeli çatışmalar durmalı, insani ihtiyaçlar tam gerekli şekilde girmeli, sivil rehineler bırakılmalıdır.
Ateşkesin sağlanmasıyla birlikte garantörlük olmalı ve bu iki devletli çözümle ilerlemelidir. Uluslararası güç gelsin iş bitsin derlerse o güç sadece İsrail yönetimini dikkate alır. Bu İsrail’in güvenliğini sağlama şeklinde olur.”
“Görüşümüz açıktır. Sayın Bahçeli’nin Gazze konusundaki hassasiyetini şükranla karşılıyoruz. Bu yer aynı zamanda bizim tarihimizin tarihi bir parçasıdır. Tarih boyunca böyle oldu bugün de böyledir. Sayın Bahçeli’nin ortaya koyduğu vicdani insani yaklaşım takdire şayandır ayrımız gayrımız yoktur. Türkiye’nin barış için yürüttüğü çabayı yarın garantörlükle fiziken de yürütmesi konusunda Sayın Bahçeli’nin açıklaması oldu. Türkiye üstüne düşen vazifeyi fiziken de yapacaktır.”
“Bölge turu yaparken Türkiye gibi ağırlık merkezine uğramaması ortaya koyduğu faaliyetin ne kadar vizyonsuz olduğunu göstermiştir. Bu tür bir meselede Türkiye gibi bir ağırlık merkezine uğramamak Türkiye’ye hiçbir şey kaybettirmez. Bunu yapanların diplomatik akılda ne kadar zaafiyet içinde olduğunu gösterir. Burada yapacağı şey evrensel hukuku işletmek uluslararası hukukun ilkelerine göre hareket etmektir.
Biz Filistinli çocukların da İsrailli çocukların da huzur içinde uyumasını istiyoruz. Ukrayna ve İsrail’e yardımı tek bir paket içinde ele alınması barış perspektifi içinde yapılmadığını gösteriyor. Orta Doğu’da çatışmayı derinleştirmekten başka bir iş yapmamış olursunuz. Sadece savaş ve uçak gemileriyle konuşan bir ABD zihniyeti görüyoruz.”
“İsveç’in NATO’ya üyeliği Meclis’in takdirinde. Geçip geçmemesi yüce Meclis’in tasarrufu olacaktır.”
Haber Merkezi