Birleşik Metal-İş Sendikası Araştırma Merkezi, kadın işçi raporu yayımladı. Raporla, kadınların işsizlik başta olmak üzere işgücü piyasasında yaşadığı sorunlar açık bir biçimde görüldü.
Birleşik Metal-İş Sendikası Araştırma Merkezi (BİSAM), “Metal İşçilerinin Mesleki Sağlık Riskleri ve Sağlık Durumları Araştırması-Kadın İşçi Raporu”nu yayımladı.
Araştırma Ocak-Şubat 2020 tarihleri arasında sistematik tesadüfi örnekleme yöntemi kullanılarak Birleşik Metal İş üyesi 1766 işçiyle, zarf usulü ile gerçekleştirildi. Ankete 1374 işçi cevap verdi. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısı ile hazırlanan bu raporda araştırma sonuçları toplumsal cinsiyet bağlamında ele alındı ve kadın işçilerin yaşadıkları sorunlara odaklanıldı.
Üniversite diplomalı işçi kadınlar daha fazla
Araştırmada lisans ve üstü eğitim görenler arasında kadınların oranı daha yüksek oldu. Kadınların mesleki eğitim alma oranı ve aldığı eğitime göre iş bulabilme oranı son derece düşük. Kadınların işsizlik başta olmak üzere işgücü piyasasında yaşadığı sorunlar çok açık bir biçimde görüldü.
Kadın işçilerinin dörtte biri kas ve iskelet hastalığına sahip
Araştırmaya katılan kadın işçilerin 55’i (yüzde 60) tanısı konulan bir hastalığının olmadığını ifade ederken, 37’si (yüzde 40) tanılı bir hastalığının olduğunu söyledi. Kadın işçiler istatistiksel olarak anlamlı bir biçimde erkeklerden daha fazla tanılı hastalığa sahip. Kadınlarda tanılı hastalık oranı yüzde 40 iken erkeklerde bu oran yüzde 30 oldu.
Kadın işçiler içinde doktor tanısı konmuş hastalığı olanlar için en yaygın rastlanan hastalıklar kas ve iskelet ile ilgili hastalıklar oldu. Yaklaşık her dört kadından birinin kas ve iskelet sorunları ile ilgili hastalığı bulunuyor. İkinci önemli hastalık ise nörolojik sorunlar olarak kayda geçti. Yine araştırma kapsamındaki her dört kadından birinde nörolojik hastalık olduğu saptandı.
Kadınlarda nörolojik hastalık tanısı almış olanların oranı, erkeklere göre anlamlı derecede yüksek kaydedildi. Araştırma kapsamında nöroloji ile ilgili hastalık tanısı olanların oranı kadınlarda yüzde 10,9 iken erkeklerde bu oran yüzde 3,9 olarak saptandı.
Meslek hastalığı tanısı almış kadın işçilerin oranı yüzde 4,4, erkek işçilerin oranı ise yüzde 3,6 oldu.
Kadınların üçte ikisine yakını baş ağrısı ve göz yorgunluğu yaşıyor
Kadınların yüzde 70’i boyun, omuzlar, kollar veya elleri etkileyen kemik, eklem veya kas sorunları; yüzde 50,6’sı kalça, bacaklar veya ayakları etkileyen kemik, eklem veya kas sorunları; yüzde 60,5’i sırtı ve belli etkileyen sorunlar ile baş ağrısı ve göz yorgunluğu yaşadığını ifade etti. Kadınlar baş ağrısı ve göz yorgunluğunu erkeklere göre istatistiksel olarak anlamlı bir biçimde daha fazla yaşıyor.
Yaklaşık her yedi kadın işçiden birinin (yüzde 15) tanılı ya da tanısız meslek hastalığı olduğu görüldü.
Çalışmada, özellikle tanı konmuş meslek hastalıkları, kas iskelet hastalığı ve nörolojik hastalıklarda erkeklerle karşılaştırıldığında anlamlı bir fark olduğu görüldü. “Bunun nedenine ilişkin olarak, sendikamızın daha önce yapmış olduğu çalışmaların ortaya çıkardığı gibi, kadınlara yüklenmiş cinsiyet rollerinin kadın işçilerinin sağlığını yakından etkilediği kolaylıkla söylenebilir” denilen raporda şu sonuca varıldı:
“Bir diğer sonuç ise, toplumsal cinsiyet eşitliğinin kadına yönelik ayrımcılığın önlenmesi, haklara erişim ve hakların kullanımındaki önemi yanında, kadın işçilerin beden ve ruh sağlığı acısından da önemli olduğudur. Bu nedenle kadın işçi sağlığı ile ilgili politikalar hayata geçirilirken, risk değerlendirmeleri yapılırken cinsiyet rollerinin kadınlar üzerindeki etkilerini hesaba katmak gereklidir. Bir bütün olarak kadın işçinin iyilik halini en üst seviyeye çekecek, eşitlikçi, kadınları güçlendirici politikalar da iyileştirici sağlık önlemlerinin bir parçası olarak hayata geçirilmelidir.”
Metal işçisi kadınların talepleri
Birleşik Metal-İş Kadın Komisyonunun kadına yönelik talepleri ise şöyle sıralandı:
- Ev içi işler, çocuk ve yaşlı bakımları kadınların üzerinden alınmalı, kreş ve yaşlı bakım evleri yaygınlaştırılmalı,
- Kadınlar için düzenli, güvenceli istihdam sağlanmalı,
- Çalışma hayatında kadına yönelik her türlü ayrımcılık terk edilmeli, cinsiyetçi istihdama ve işyerlerinde cinsiyetçi iş bölümüne son verilmeli,
- Sendikalar çalışma alanlarına yönelik politikalarını oluşturulurken ve hayata geçirirken toplumsal cinsiyet eşitliğini referans almalı,
- ILO’nun 100 Sayılı Sözleşmesi’nde de ifadesini bulan “eşit değerde işe eşit ücret” uygulanmalı,
- Başta sendikalar olmak üzere, tüm demokratik kitle örgütlerinde karar mekanizmalarında kadın temsilini arttıracak pozitif önlemler alınmalı,
- İstanbul Sözleşmesi’nin tartışılmasına son verilmeli, 6284 sayılı Yasa etkin bir şekilde uygulanmalı,
- ILO’nun 190 Sayılı Sözleşmesi onaylanmalı, sendikalar bu konuda ortak kampanyalar örgütlemeli
- Evde, sokakta, işyerlerinde yaşamın her alanında kadına yönelik fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik şiddet ve tacizin sonlandırılması için önlemler alınmalı,
- Yaşanan salgın koşullarında ve ekonomik kriz dönemlerinde sermayeye değil yoksul halka, emekçiye ve kadınlara bütçe ayrılması için mücadele edilmelidir.
BursaMuhalif.com/Haber Merkezi