Türkiye tarihinin en kara günlerinden biri olarak anılan 2 Temmuz anmaları bugün gerçekleşecek. Peki 2 Temmuz’da Sivas Madımak Otel’inde neler yaşandı?
2 Temmuz 1993’te diri diri yakılan Türkiyeli 35 aydın ve sanatçının anıları unutulmadı. Türkiye’nin dört bir yanında çeşitli etkinliklerle anılmaya devam edecek. Bugün Bursa’da Üç Fidan Parkı’nda düzenlenecek etkinlikle Madımak otelinde katledilenler için program düzenlenecek. Etkinliği Bursa Demokrasi Güçleri, Pir Sultan Abdal Derneği Bursa Şubesi ve Bursa Alevi Bektaşi Kültür Dernekleri Platformu organize edecek. Etkinlik saat 12.00’de başlayacak.
Takvimler 2 Temmuz 1993’ü gösterdiğinde Sivas Madımak’ta neler oldu neler yaşandı?
Cuma namazından sonra kalabalık arttı
Temmuz ayının sıcak bir günü. Kent, çeşitli aydın ve sanatçının katılacağı şenliğe hazırlanıyordu. 1 Temmuz’da başlayacak ve 4 gün sürecek şenliğe yazar Aziz Nesin de katılacaktı. Metin Altıok, Hasret Gültekin, Behçet Aysan, Uğur Kaynar, Nesimi Çimen ve Asım Bezerci gibi pek çok aydın ve sanatçı Sivas’a gitti. Kafilede 12 yaşındaki Koray Kaya da bulunuyordu.
Tarihte yerini “Sivas Katliamı” olarak alacak olay öncesinde kentte bir bildiri dağıtılmaya başlandı. Bu bildiride hedefte Aydınlık’ın o dönem başyazarı olan Aziz Nesin hedef alınmıştı. Gerekçe ise gazetede Salman Rüşdi’nin ‘Şeytan Ayetleri’ kitabıydı. Cihadcıların kaleme aldığı bildiride dönemin Sivas Valisi Ahmet Karabilgin’i de şenliklere ev sahipliği yapması nedeniyle hedef gösteriyor ve Nesin için “Şehirde adeta Müslümanlarla alay edercesine gezebilmektedir” diyordu.
Takvimler 2 Temmuz 1993’ü gösterdiğinde Türkiye tarihine kara leke olarak geçen olay yaşandı. Cuma namazından çıkan dinci bir grup, şenliğin yapıldığı kültür merkezine doğru yürüyüşe geçti. Kentteki gerginlik ileri bir safhaya evrildi. Sokaklarda “Sivas laiklere mezar olacak” sloganları atılmaya başlandı.
Olaylar çığrından çıktı
Saldırgan dinci grup, ‘Halk Ozanları’ heykelini yıkarak, yerde sürükledi; bir grup da valilik önünde Vali Karabilgin’i protesto etti. Birbirini galeyana getiren gerici grubun sayısı giderek artıyordu. 2 Temmuz günü saat 18.00’i gösterdiğinde katliamın yaşanacağı Madımak Otel’in önünde tam 15 bin kişi hazır bekliyordu. Araçlar parçalandı, heykeller ateşe verildi. Otelin camları tuzla buz edildi. Saniyeler dakikaları, dakikalar saatleri kovalıyordu. Devlet o gün Sivas’ta ortalıkta yoktu. Saatlerce süren provakasyon otelin ateşe verilmesiyle çığrından çıktı. Kameralara yansıyan görüntülerde hafızalardan silinmeyen o sözler duyuldu: “Lan yakın”, “Gir içeriden yak oğlum ya”, “Cehennem ateşi işte”, “Allah’ım o senin ateşin.”
Saat ilerledikçe öfkenin şiddeti artıyor, ateş büyüyordu. Olay yerine ulaşan bir grup askere, “asker kışlaya” sözleriyle tepki gösterilmiş, askerler bölgeden uzaklaştırılmıştı. Askerin bölgeden uzaklaşmasıyla alevler de giderek arttı. Otelin içerisinde bulunan insanların yanarak öldürülmesi izleniyordu. Otele sığınan isimlerden Asım Bezirci, Nesimi Çimen, Muhlis Akarsu, Metin Altıok ve Hasret Gültekin’in aralarında olduğu ve 2 otel çalışanın da yer aldığı 35 kişi yakılarak katledildi. O ateş Sivas’ta söndürülmedi.
Valilik 2 günlük sokağa çıkma yasağı ilan etti
Aziz Nesin’in de aralarında bulunduğu 51 kişi ise olaylardan kendi çabaları ile ağır yaralar alarak kurtuldular. İtfaiye merdiveniyle kurtarılmaya çalışılan Aziz Nesin, merdivendeki görevli tarafından darp edilip, merdivenden itfaiye aracı etrafında biriken gericilerin arasına itildi. Kafasından yaralanan Aziz Nesin’i katliamcı güruhun linç girişiminden polisler kurtardı. Yaralılar, polis arabalarıyla Tıp Fakültesi Hastanesi`ne sevk edildi. Hafızalarda hala tazeliğini koruyan Sivas Katliamı sonucunda 33 konuk, 2 otel görevlisi katledilirken, protestocu 2 kişi de öldü. Akşam saatlerinde Valilik tarafından ilan edilen “2 günlük sokağa çıkma yasağı” ile beraber, güvenlik güçleri şehirde tam bir hakimiyet sağlayabildi.
Tansu Çiller: Çok şükür otel dışında kimse zarar görmedi
Hafızalardan silinmeyen başka bir ifade ise bugünlerde tekrar parti kurma hevesi içerisinde olan Tansu Çiller’den geldi. Çiller, DYP’nin Başbakanı idi. Çiller, “Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir” demişti.
Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ise olayın münferit olduğunu iddia ederek, olaylar hakkında “Alevi-Sünni çatışmasına dönüşmemiş olmasına” göndermesini yapmıştı. Ve şöyle devam etmişti Demirel, “Olay münferittir. Ağır tahrik var. Bu tahrik sonucu halk galeyana gelmiş… Güvenlik kuvvetleri ellerinden geleni yapmışlardır… Karşılıklı gruplar arasında çatışma yoktur. Bir otelin yakılmasından dolayı can kaybı vardır.”
Katliamdan bir gün sonra 35 kişi gözaltına alındı. Bu sayı daha sonra 190’a ulaştı. Gözaltına alınanlardan 124’ü hakkında “laik anayasal düzeni değiştirip din devleti kurmaya kalkışma” suçlamasıyla dava açıldı, geri kalanlar serbest bırakıldı. Katliamın ardından 29 yıl geçti…
Haber Merkezi