Greenpeace’in Rainbow Warrior (Gökkuşağı Savaşçısı) aslı gemisi, Bursa’da yapılması planlanan kömürlü termik santrale tepki için Mudanya’ya geldi. Kömürlü termik santralin zararlarının anlatıldığı basın toplantısı ile halkın ziyaretine açılan gemi Pazartesi akşamına kadar Mudanya Limanı’nda bulunacak.
Kırktan fazla ülkede şubesi ve Hollanda Amsterdam’da uluslararası bir merkezi olan çevreci sivil toplum kuruluşu Greenpeace, Bursa’nın Mudanya ilçesine geldi. Greenpeace üyeleri, Mudanya’da Keles ilçesi ile Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nde (DOSAB) kurulmaya çalışılan termik santraline karşı halkı bilgilendirdirdi. Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği’nin (DOĞADER) öncülüğünde gerçekleştirilen eylem için Mudanya Limanı’na demir atan ve 2 gün Bursa’da kalacak olan Rainbow Warrior, çeşitli faaliyetler ile termik santralin zararlarını halka anlatmaya başladı.
Kömürlü termik santraller 2010’da trafik kazalarından daha çok can aldı
Türkiye’de şu anda 80’e yakın kömürlü termik santralin olduğuna dikkat çeken Greenpeace İklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Pınar Aksoğan, “Bu santrallerin hepsi gerçekleşirse Türkiye’de çok ciddi bir sağlık tehlikesi yaşanacak. Kömür madenciliğinden, yakılmasına kadar her dönemde insan hayatından çalıyor. Yapılması gereken 80 santral gerçekleşirse insanların hayatından 39 bin yaşam yılı çalınacak. Biz Greenpeace olarak kömürün sağlık etkilerine dikkat çekmek için rapor hazırladık. Raporumuzun adı; ‘sessiz katil.’ Bu rapor 2010 yılında çalışan 19 termik santralin insan etkilerine olan olumsuz durumunu değerlendirdi. Sonuç olarak, 2010 yılında kömürlü termik santraller trafik kazalarının neredeyse iki katı Türkiye’de can aldı. Bu durum sorunun ciddi olduğunu ortaya koydu. Bu termik santrallerden dolayı 7 bin 900 erken ölüm sağlandı. Özellikle santrallerin bacalarından çıkan 2.5 partikül madde için hangi teknoloji kullanılırsa kullanılsın insan yaşamına etki eden zararlarını en aza indirmek mümkün değil. Keles’te ve Bursa’nın hemen içerisinde yapılması planlanan termik santrallerin eğer gerçekleşirse toplam 420 yaşam yılı kaybı ve 45 erken ölüm buradaki sağlık resmine eklenecek” şeklinde konuştu.
Kömürlü termik santrallerle ilgili yapılmış yüzlerce araştırmanın olduğunu anlatan Uludağ Üniversitesi Halk Sağlığı Bölümü’nde Prof. Dr. Kayıhan Pala ise, şöyle konuştu:
Kömürlü Termik Santrallerin Sağlık Etkileri broşürü yayınlandı
“Bunların çok net sonuçları var ve erken ölümlere yol açıyor. İnsanlar ölmeyecekken sırf kömürlü termik santrallerde çalışıyorlar ya da çevresinde yaşıyorlar diye daha erken hayatlarını kaybediyor. Başta akciğer ve solunum sistemiyle ilgili hastalıklar olmak üzere çok sayıda etkileri var. Dolaşım, bazı cilt hastalıklarını da bunlara ekleyin. Bu durumdan en çok gebeler etkileniyor. İkinci sırada bebek ve çocuklar, üçüncü sırada yaşlılar, sonra da kronik hastalığını olanlar etkileniyor. Bunları daha fazla etkileyecek ve ölümlere yol açacak tesisin kurulması sermayenin kar yapması adına desteklenmesi ve halkın yok edilmesi girişimidir.”
DOSAB’taki termik santrale karşı mücadeleyi örgütleyenlerden biri olan DOĞADER Başkanı Murat Demir, ‘DOSAB’taki termik santral kentin gündemindedir ve sıcağı sıcağına tartışıyoruz. DOSAB şehrin göbeğindedir ve kaçak organize sanayi bölgesiyken son zamanlarda ruhsat alıp kendisini yeni resmileştirdi.’ dedi. Ovanın ortasında bir termik santralin kurulacağını, başta bölge halkı olmak üzere bu sürece karşı kampanya başlattıklarını ve 6 bine yakın dilekçeyi doldurarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na gönderdiklerini belirtti.