Nazım Hikmet’in Bursa’da kaldığı yıllarda izinle kaldığı ve Piraye’yle buluştuğu Servinaz Oteli ve Hüsnü Güzel Bahçesi’nin akibeti üzerine mimar Mithat Kırayoğlu ile konuştuk. Arazinin yeni sahibi Celal Sönmez’in yapılacak olan yeni termal otel projesi içinde Servinaz’ın ve Hüsnü Güzel’in korunarak Nazım Hikmet Müzesi haline getirileceğini söyledi.
Nazım Hikmet’in Bursa hapishanesinde kaldığı yıllarda özel izinle çıktığı ve Piraye’yle de görüştüğü Servinaz Oteli ve Hüsnü Güzel Bahçesi’nin uzun zamandır kapalı olması Bursa kamuoyunda büyük merak uyandırıyor. Tarihi özelliğinin yanı sıra dünya şairi Nazım Hikmet’e de ev sahipliği yapmış olan Servinaz’ın da içinde bulunduğu arazinin Celal Sönmez tarafından satın alınarak eski Bursa evleri biçiminde butik oteller kurulacağı bilgisi, Bursa için büyük önemi bulunan Servinaz Oteli ve Hüsün Güzel Kaplıcalarının da yıkılacağı konusunda soru işaretleri oluşturuyor. Geçtiğimiz hafta Nazım’ın Bursa Yılları kitabı yazarı Güney Özkılınç’la yaptığımız söyleşinin ardından bu sayımızda Celal Sönmez tarafından yapılmak istenen projenin mimarı Mithat Kırayoğlu ile konuştuk. Kırayoğlu, Servinaz Oteli ve Hüsnü Güzel Bahçesinin korunacağı sözünü verdi.
Güney Özkılınç’la bir görüşme yaptık, kendisi Servinaz ve Hüsnü Güzel’in tarihsel anlama önemi açısından bir tablo çizdi. Celal Sönmez’in bölgeyi satın aldığı ve sizin de projenin mimarı olduğu bilgisini aldık. Projenin mimarı olarak hangi aşamadasınız?
Oradaki plan daha önce olan plan gibi ve çevredeki planlar gibi hazırlandı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda onayda. O alanın içerisinde çevreye ve oradaki geleneksel mimariye uyumlu bir plan onay safhasında, eğer onaylanırsa öyle bir yatırım yapılacak. Celal beyin güzel bir termal otel projesi var. O projenin içinde de bize göre çok önemli değerler var. Hüsnü güzel hamamı, Servinaz hamamı ve bir iki tane de sivil mimarlık örneği gibi tescillenmiş örnekler var. Bunlardan bir tanesi de Servinaz tarafında. Güney beyin de araştırmalarında ve kitaplarında tespit ettiği gibi Nazım Hikmet’in Bursa hapishanesinde kaldığı sürede hafta sonları izinli çıkıp Piraye’yle buluştuğu bir bölge. Bu tespit edildiği zaman biz bunu da önemli bir yer olarak proje girdilerine kattık. O bina girişinden ve yukarıdaki iki odasına holüne ve banyosuna kadar bir Nazım hikmet müzesi olarak restore etmeyi düşündük. Celal bey de bunu uygun karşıladı. Eğer projemiz gerçekleşirse bu bizim orada düşüncemiz. Bursa geleneğine uygun, hem bu geleneği sürdüren hem de çağdaş fizik tedavi yöntemlerini sunan güzel bir kaplıca oteli yapacağız. Buradaki tarihi eser niteliğindeki tescilli anıtsal ve sivil mimarlık örneği parçaları koruyacağız. Parsel içindeki ağaçları koruyacağız. Bunların 5 tanesi tescilli büyük çınar ağacıdır. Kendi sıcak suyu da var, hem Hüsnü Güzel’in hem de Servinaz’ın. Güzel bir tesis olacak diye düşünüyorum. Celal bey de buna hevesli. Kendine ait otel zinciri içinde, çok büyük gelir getirisi olma ihtimali olmayan ama prestij yatırımı gibi de görüyor. Öyle bir yatırım düşünülüyor.
Günay Özkılınç, verdiği demeçte sizin çok yakın bir zamanda Servinaz’la ilgili bir takım belgeler ve bilgiler istediğinizi söyledi. Eğer orada bir Nazım Hikmet anı evi yapılacaksa daha fazlasını vermeye de hazır olduğunu dile getirdi. Biz de çok önemsiyoruz açıkçası hem Servinaz’ın hem de Hüsnü Güzel’in Bursalılara yeniden kazandırılmasını. Bu anlamda Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca plan onaylandığı taktirde Servinaz’ın ve Hüsnü Güzel’in Bursalıların kullanımına Nazım Hikmet’in de içince bulunduğu bir projeyle sunulacağını söyleyebilir misiniz?
Evet plan onayı bekleniyor. Plan onaylandığı anda bunun projesine başlayacağız. Çünkü projenin sınırlarını plan belirleyecek. Bursa’nın kaplıca şehri özelliğini, termal kent özelliğini yeniden hatırlatacak kalite, düzey ve verimlilikte bir tesis yapmayı düşünüyoruz. Bu tesisin örnek olmasını da umut ediyoruz tabii. Çünkü bu termal kent özelliğini Bursa Afyon’a, Sapanca ve Kütahya gibi yerlere devretmiş durumda. Halbuki dünyanın her yerinde termal kentler aynı zamanda o ülkenin en güzel kentleridir. Bursa’nın bütün bunlara fazlasıyla sahip olduğunu bildiğimiz için böyle bir projeyi hayata geçirmek istiyoruz. Biz de bunu yaparken tabii ki de bütün Bursalı edebiyat sevenlerden, şiir sevenlerden, başta Güney Özkılınç’tan yararlanacağız ve onlarla birlikte çalışıp dünyadaki örneklerine uygun olacak kalitede, bu önemli anıyı Bursalılar için yaşatma fırsatı olarak göreceğiz. Bunun hem Bursalıların böyle büyük bir şaire olan borcu gibi görüyorum, hem de ayrıca bu otele değer katacak bir zenginlik olduğunu düşünüyorum, yani karşılıklı sürdürecek bir ilişki bu.
Bursa Muhalif Gazetesinde yayınlanmıştır