MMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yapı ruhsatlarında proje müelliflerinin imza zorunluluğunu kaldırması üzerine bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı MMO Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Fikri Düşünceli yaptı.
“02 Mayıs 2018 tarihli Resmi Gazete`de yayımlanan tebliğ ile yürürlüğe giren kararda TS 8737 no`lu yeni Yapı Ruhsatı Form Standartları ile Yapı Ruhsatlarında; Proje Müellifleri ile Şantiye Şefi mühendis, mimarların imzalarının yer aldığı bölümler kaldırılmıştır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 31 Mayıs 2018 tarihinde yapılan değişiklikle Mekansal Adres Kayıt Sisteminde değişiklik yapılarak uygulamaya geçilmiştir” ifadelerini kullanan Düşünceli, “Bu uygulama “sahte mühendisliğin” önünü sonuna kadar açmış olacak ve hem kamusal hem de mesleki anlamda ciddi sorunları beraberinde getirecektir. Dolayısıyla, bu uygulamaya, ileride telafisi olmayan sonuçlar doğuracağı için son verilmelidir” dedi.
“Meslektaşlarımızın hizmet ürettiği ve isimlerinin yazılı olduğu bir belge olan yapı ruhsatının, bilgileri dışında oluşturulmasını kabul etmiyoruz” diyen Düşünceli açıklamaya şöyle devam etti:
“Gelişmiş ülkelerde yapı yapma işi, projelendirme sürecinden inşa sürecinin sonuna kadar kurumsal birimlerin denetiminde mühendis ve mimarlar tarafından gerçekleştiriliyor. Ülkemizde ise, sürekli değiştirilen mevzuatlarla süreç daha da geriye götürülerek, mühendis ve mimarlar devre dışı bırakılmaktadır. Mühendislik mimarlık hizmetleri ve projeleri ruhsat almanın formalite eki olarak görülmektedir.
Yapı ruhsatı düzenlemek zorunda olan ilgili idarelerin yapısında bulunan eksiklik ve yetersizlikler nedeniyle ruhsat işlemlerinin uzamış olması, proje müelliflerinin onay ve imzalarının alınmasına bağlanamaz. Ayrıca mühendis ve mimarların mesleki hak ve yetkilerini kullanmaları, “bürokratik bir mekanizma” ve işlemlerin uzamasının nedeni olarak gösterilemez.
Ruhsat standartlarının değiştirilerek mühendis ve mimarların mesleki hakları dışlanmaktadır. Mühendislik ve mimarlık hizmetlerinde sahte imza kullanılmasının önü açılıyor. Ruhsat düzenleme süreçleri, projeyi yapan mühendis ve mimarın bilgisi dışında tamamlanmak istenmektedir. Ruhsatların en temel eki olan proje tadilatı yapılması sürecinde teknik düzeyde karşılaşılacak sorunlar, ilgili idareyi de yeni bir hukuksal durumla karşı karşıya bırakacaktır.
Bu uygulamayı aynı zamanda “İmar Affı” sürecinde dışlanması planlanan mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin bir gerekçesi olarak görüyoruz. Ayrıca, ülke toprakları inşaat sektörünün bir arazisi olarak görülmekte, inşaat yapım süreciyle birlikte yürütülmesi gereken mühendislik ve mimarlık hizmetleri ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`nın yapı ruhsatı verilmesi aşamasındaki “bürokrasiyi azaltma girişimi” adı altında izlediği yöntem kesinlikle doğru değildir. Bu uygulama ileride telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuracaktır. Mühendis ve mimarı yok sayan bu uygulamaya derhalson verilmelidir.
Mühendis ve mimarların mesleki haklarını kısıtlayarak yapılan uygulamalar, “sahte imza” kullanımını artıracaktır. Ayrıca meslek mensuplarının uzmanlaşması ve etik bir anlayışla hizmet üretmelerini sağlayan meslek kuruluşlarının sorumluluklarını yerine getirmeleri zorlaşacaktır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı, kamu yararı olmayan, vatandaşlarımızın güvenli, sağlıklı ve konforlu yapıları kullanmaktan uzaklaştıracak, sahteciliği yaygınlaştıracak, meslek etiği ve meslek haklarımıza aykırı bu tür uygulamalardan bir an önce vazgeçmeye davet ediyor ve mühendislik-mimarlık mesleklerinin bilimsel birikimlerini yapı üretim süreçlerine aktarmayı sağlayacak şekilde mevzuat düzenlenmesi talep ve ısrarımızı kamuoyuyla paylaşıyoruz.”