Ozan Kaplanoğlu
Bursa sağlık alanında çok ciddi sorunları olan bir kent. Sağlık konusunda uzman olduğunuz için sizin bu konudaki görüşlerinizi alalım. Cumhuriyet Halk Partisi ve Kayıhan Pala sağlık sorunlarına nasıl bakıyor ve çözüm önerileri nelerdir?
Bursa Türkiye’deki sağlık sisteminin yansıması. Koruyucu hekimlikle ilgili, birinci basamak dediğimiz, insanların hastalandıklarında ilk başvurdukları ve sevk sistemi olmadığı için doğrudan başvurdukları devlet hastaneleri ve üniversitesi hastanesinde sorunlar yaşayan bir kent. Tepeden bakacak olursak Bursa’da GSS kapsamı içinde bulunmayanla, prim borcu olanlar, randevu alamayanlar acil servisleri doldurmuş durumda. Özellikle devlet hastanelerinde acil servisler ağzına kadar dolu. Bu hastaların 4’te 3’ü aslında acil olmayan hastalardan oluşuyor. Acil olmayan hastalar buralara yığıldığında aslında acil olan hastaya verilen hizmet aksıyor. Bu da hasta ve hasta yakınları açısından oldukça şiddete yatkın bir ortam oluşturuyor. Türkiye’de GSS’den kaynaklanan sorunları çözmek lazım. Dünya Sağlık Örgütü 2018 verilerini açıkladı. Türkiye’de yaşayanların yüzde 71’i GSS kapsamındaki nitelikli hizmetlere erişime sahip fakat toplumun yüzde 15’i ihtiyaç duyduğu halde doktora gidemiyor. Bütün AB ve aday ülkeleri içinde en yüksek oran. Sağlık sistemimiz bugün Türkiye’de yoksul, dezavantajlı ve dar gelirli insanlara hizmet vermekten uzak. Ne yapmak lazım? CHP seçim bildirgesinde ayrıntıları var. Öncelikle sevk sistemi kurmak lazım. Birinci basamaktaki yolu aile sağlığı merkezlerinin güçlendirilmesi gerekir. Aile sağlığı merkezlerinin bina, ekipman, sağlık personeli anlamında güçlendirilmesi gerek. Bir aile hekiminin başına düşen 4000 kişi yerine bu sayının 2000’e düşürülmesinin ve aile sağlığı merkezlerinin gerçek anlamda birinci basamak hekimliği hizmeti sunan merkezler haline getirilmesi gerek. Sağlık çalışanlarının özellikle karşısına bir hasta geldiğinde ‘Acaba başıma bir şiddet olayı gelir mi?’ düşüncesinde olmayacakları bir şiddet yasasına da ihtiyacımız var. Kendini hasta olarak gören yurttaş aile sağlığı merkezine geldiğinde ilk aşamada eğer sorunu orada çözülebilecekse ve orada çözülürse ilk aşamada önemli bir adım atmış olacağız. Orada çözemediği zaman doğrudan hastaneye sevketmek yerine her 100 bin kişi için kamu sağlık merkezi adı altında bütün tetkiklerin yapılabileceği, hekimlerin çalıştığı ama hastane olmayan, yatağı olmayan kurumlar kurulması hedefleniyor. Küba’daki sistemin benzeridir, Küba’da 30 bin kişiye bir semt polikliniği düşüyor, biz burada 100 bin kişiye bir semt polikliniği düşecek bir program izliyoruz. Böylece aile sağlığı merkezindeki arkadaşımız yatmaması gerektiği halde daha ileri bir tetkikle buluşması gerektiğini düşünürse bir hastayı kamu sağlık merkezine sevkedecek, orada gerekli girişimler yapılacak. Hasta yatması gerekiyorsa orada karar verilecek.
İnsanlar hasta olmasın diye uğraşacağız
Bugün sağlıkta dönüşüm programı 15. yılını dolduruyor. Tamamen sağlığın ticarileştirilmesini hedef edinmiş bir program. İnsanlar daha fazla hasta olsun, daha fazla ilaç kullansın, daha çok tetkik yaptırsın diye sanki gizli bir el çalışıyor gibi. Biz CHP iktidarında bunun tam tersini yapacağız. İnsanlar hasta olmasın diye uğraş vereceğiz, aşıyla önlenebilir hastalıklar konusunda aşılama oranlarını artıracağız. 2013 yılında Türkiye’de yapılan araştırmaya göre 2 yaşını bitiren aşıları tam yapılmış çocuk oranı yüzde 74. Yani her 4 çocuktan birinin aşısında eksiklik var. Devlet hastanelerinin bir tür özel hastaneymiş gibi yönetilmesinin önüne geçmek gerekiyor. Birincisi devlet hastanelerini tamamen döner sermayeden finanse edilen hastaneler biçiminden çıkarmak zorundayız. İkincisi orada çalışanları düşük temel maaşlarla çalıştırıp, üzerine adına performans denilen bir tür prim sisteminden kurtarmak gerekir. Performansı, maaşları artıracak bir sistem değil, başarım hedefi olacak bir sistem uygulamak zorundayız. Tıp fakültesi hastanelerini güçlü kılmak gerekir. Tıp fakültesi hastaneleri en ileri derece tetkiklerin yapılmasının yanı sıra tıp öğrencilerinin eğitim gördüğü yerdir. Dolayısıyla oraya daha güçlü kaynaklar aktarmak zorundayız. Ülkemizdeki bir çok tıp fakültesi iflas etmiş durumdadır.
6 hastane kirasıyla 60 hastane yapılabiliyor
Bursa şehir hastanesi şehrin en batısında, doğudaki yurttaşın oraya gitmesi için 29 km gitmek zorunda kalacağı bir yerde kuruluyor. 3-4 yıllık kirasıyla tamamının yapılabileceği bir hastane için Sağlık Bakanlığı 25 yıl kira ödemek zorunda bırakılacak. Bizim hesaplarımıza göre Türkiye 2050’ye kadar 50 milyar doların üzerinde kullanım bedeli olarak kaynak aktaracak. Bursa şehir hastanesi yol ve ulaşımın çok büyük problem olduğu bir yere kuruldu. Büyükşehir Belediyesi’nden son bir açıklama yapıldı; BursaRay yeni bir hat kuracak, bu hattın bedeli 600 milyon lira. Eğer bu kadar paramız vardıysa şehrin içinde tek ana hat yerine buna bağlı paralel ve elips hatların kurulması için çaba gösterilmesi gerekirdi.
Şehir Hastaneleri AKP’nin Türkiye kaynaklarını çok ciddi oranda sermayeye aktarma projeleriydi. Aynı şekilde otoyol ve köprüler de öyle. CHP iktidara geldiğinde ihaleler ve peşkeşler konusunda nasıl bir politika izleyecek?
Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak Osmangazi köprüsünden diğer köprülere ve yollara kadar kamu özel işbirliği ile yapılan tüm girişimler için kamu israfıdır açıklamasında bulundu. CHP 4 tanesi halihazırda tamamlanmış, 18 tanesinin ihalesi bitmiş şehir hastanelerinde ‘Ben bu ihaleleri durduruyorum’ diyebilir mi? açıkçası bilmiyorum. Ama şunu biliyorum; bu binaları biz tıp fakültelerine devredelim. Bursa’dan baktığında Bursa Tıp fakültesinin binasında çok büyük problemler var. 2018 yılı bütçesine Sağlık Bakanlığı 4 tane açılmış ve 2 tane açılacak şehir hastanesi için 2.6 milyar TL bütçeye para koydu. Bu bütün yatırım bütçesinin yarısı kadar, sadece kira için. 150 yataklı 60 hastane yapılıyor bu parayla.
Kamu kaynaklarını bu kadar pervasızca harcamaktan imtina etmeyen bir iktidarın hesap vermesi gerektiğini düşünüyorum. Siz de bahsettiniz 4 hastaneye verilecek kira bedeliyle 60 hastane yapılabiliyor.
Kesinlikle katılıyorum. İngiltere bu konuyla ilgili sıkıntı yaşayan ülkelerden bir tanesi ve bu konuda soruşturma açtım durumda. ben vekil olursam bu konunu üzerine bütün gücümle gideceğim, soruşturma açılması için çaba harcayacağım.
Bursa Muhalif Gazetesinde yayınlanmıştır