Ozan Kaplanoğlu
Büyükorhan’ın Karaağız köyünde yapılmak istenen biyokütle enerji santraline karşı direniş 200 günü aşkından devam ederken Bursa Akademik Odalar Birliği ve Bursa Barosu köye ziyaret gerçekleştirdi. Santrale karşı hukuk mücadelesi veren Bursa Barosu Çevre Komisyonu avukatı Eralp Atabek Toprak Koruma Kurulu kararına karşı açılan davada gelen sevindirici bilirkişi raporunu köylülere açıkladı.
Karaağız köyünde biyokütle enerji santrali olarak planlanan fakat teknik olarak atık, kömür gibi maddeleri de yakabilecek olan tesise karşı köylülerin direnişinin yanı sıra akademik odaların yürüttüğü bilimsel ve Bursa Barosu’nun yürüttüğü hukuksal mücadele devam ediyor. Ziraat Mühendisleri Odası, Kimya Mühendisleri Odası, Bursa Tabip Odası ve Doğader temsilcilerinin yaptığı ziyarette konuşan Av. Eralp Atabek köylülere, Toprak Koruma Kurulu’na karşı açtıkları davada gelen ilk bilirkişi raporunun olumlu geldiği müjdesini verdi. Toprak Koruma Kurulu’nun yalnızca santralinin yapılacağı alanı değerlendirerek “tarıma elverişli değildir” raporu vermesine karşı açılan davada itiraz gerekçesi olarak yalnızca santral yapılacak alanı değil, çevresinde bulunan tarım alanlarını ve hayvancılık olanaklarının da değerlendirilmesi gerektiği noktasında açılan davada gelen ilk bilirkişi raporunda da benzer bir gerekçe sunuldu. Anıtlar Kurulu’nda da uzun zamandır çalışan kişilerin görevlerinden alındığını da dile getiren Atabek, ‘Yürütmeyi durdurma kararı’ alınması konusunda önemli adımlar atıldığını ifade etti.
Vatan haini ilan edildik
Santral yapılmasını engellemek için direnişte bulunan köylülerden Ahmet Korkmaz, köy girişindeki direnişlerinin yanı sıra bir çok yere ziyaretler gerçekleştirdiklerini ve gerçekleştirdikleri bazı ziyaretlerde ise vatan haini ilan edildiklerini söyledi. Ne derlerse desinler köylerini ve çevrelerini savunacaklarını ifade eden Korkmaz, ‘Yüretmeyi durdurma kararı’ alınsa bile direniş alanını terketmeyeceklerini ve santrali kesinlikle yaptırmayacaklarını bildirdi.
Çevreyle dost teknolojiler gerek
Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Prof. Dr. Erkan Yaslıoğlu, ülkenin kalkınmasına karşı olmadıklarını ancak, çevreye ve tarıma zarar vermeyen teknolojilerle bunun yapılması gerektiğini savunduklarını dile getirdi. Su ihtiyacını bile karşılamayacak bir alana santral kurulmasının hiçbir şekilde açıklanamayacağını belirten Yasıloğlu, santral işletmesinin Kınık göletine el koyması durumunda civar köylerde ne tarım yapılabileceğini ne de hayvancılık yapılabileceğini söyledi.
Atık yakmaya müsait teknoloji
Kimya Mühendisleri Odası Başkanı Rengin Dallı Demiröz ise köylülere yaptığı bilgilendirmede projenin teknik bildirisini incelediklerinde doğal atıkların yakılmasından ziyade, evsel atık ve ya kömür bile yakılabilecek bir santral kurulmaya çalışıldığını ifade etti.
Hekimler insanları sağlıklı tutmak için vardır
Hekimlerin insanları iyileştirmekten önce insanları sağlıklı tutmak için varolduklarını söyleyen Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Güzide Elitez de Bursa genelinde çevreyi ve insan sağlığını tehdit edecek olan tüm olumsuz çalışmalara karşı mücadele ettiklerini ve etmeye devam edeceklerini söyledi.
Devlet halkın sağlığını düşünmüyor
Sağlık Bakanlığı’nın daha önce gıda ürünlerinin kanser etkisi üzerine yaptırdığı araştırmayı sümenaltı etmesi ve kamuya açıklamamasını hatırlatan Doğader Başkanı Caner Gökbayrak, ‘Bir Sağlık Bakanlığı düşünün ki gıda ürünlerinin kansere olan etkisi konusunda yaptığı araştırmanın sonucunu kendi halkından saklıyor. Yıllar sonra ise bu araştırma içinde yeralan bir gıda mühendisinin, kendi hazırladığı bölümünü kamuya aktarması üzerine, dava açıyor ve yargılanmasını sağlıyor.” dedi. Bakanlığın yaptırdığı araştırmanın raporlarının bir kısmını kamuya açan gıda mühendisi Bülent Şık’ın yargılanmasından bahseden Gökbayrak, “kansere neden olan gıda maddeleriyle ilgili hiçbir yaptırım yapılmazken, kansere neden olduğunu açıklayanlara yaptırım uygulanıyor” diyerek, Sağlık Bakanlığı’nın halkın sağlığından çok şirketlerin sağlığını düşündüğünü dile getirdi.
BursaMuhalif.com