Bursa merkeze kilometrelerce uzak dağ yöresi köyünde yaklaşık 10 aydır direnen, Bursa’ya sesini duyurmaya çalışan Büyükorhan’a bağlı Karaağız köylüleri geçtiğimiz günlerde aldıkları yargı kararlarıyla mücadelelerinin haklılığını kanıtladı. Yargının Karaağız’da biyokütle enerji santrali projesine dair kararı Karaağız’da nöbet evi önünde yapılan basın açıklaması kamuoyuyla paylaşıldı.
Karaağız’ın girişinde çoluk çocuk, genç, yaşlı demeden iş makinelerinin her an köye giriş yapacağı endişesiyle nöbet tutan sakinleri verdikleri emeğin karşılığını yargıdan gelen sevindirici haberle aldı. Bursa İdare Mahkemesi’nde açılan davalardan ilkinde yargı santralin yapılacağı arazinin tarım dışı kullanılmasına izin verilmemesi gerektiği, Toprak Koruma Kurulu Kararlarına aykırı olduğu için proje için yürütmeyi durdurma kararı verdi. İmar planı değişikliklerinin iptali için açılan ikinci davada da yargı bilirkişi raporlarını dikkate aldı. Yöre halkının tarım ve hayvancılık yaptığını, santralin bunları olumsuz etkileyeceğini, santral kurulursa su bulmakta sıkıntılar yaşanacağını, bölgedeki korunması gereken nadir ekosistemin zarar göreceğini belirterek imar planı değişiklerinin uygulanmasının hukuksuz olduğuna dair karara vardı.
Yargı kararlarıyla mücadelelerini taçlandıran Karaağız halkı 25 Mart Pazartesi günü, Bursa’dan gelen akademik oda temsilcileri, Baro yöneticileri ve DOĞADER üyeleri ile yaptıkları basın açıklamasıyla mücadelede kararlı olduklarını bir kez daha duyurdu. “Hukuka ve yargı kararlarına sonuna kadar bağlıyız, herkesi de bunlara uymaya davet ediyoruz. Buralarda yaşamak, yaşlanmak bizlerin hayali ve hakkıdır. Ata toprağımızı koruyacağız” diyen köylüler nöbet tutmaya devam edeceklerini belirttiler.
Nöbet kutsaldır!
Karaağız’ın girişinde kurdukları çadırda hem direnişi hem de hayatlarını sürdürmeye çalışan köylüler, gelecek iş makinelerine karşı her daim nöbetteler. Çadırın kapısına astıkları “Nöbet kutsaldır” yazısıyla direnişin her daim canlı kalmasını, dayanışmayı büyütüyorlar. Soğuk kış gecelerini geçirmek için kurdukları sobalarında kaynayan çaylarını eksik etmeyen köylüler, dayanışma için gelen herkese kapılarını açıyor. Gelenlere soba üstü çay yetmez diyerek çay kazanını dahi düşünen Karaağızlılar bir yandan da el açması gözlemelerle de misafirperverliklerini gösteriyorlar. Kadınlar bir yandan sac üstünde gözlemeler pişirirken, erkekler de çay servisi yapıyor. Çocukların da nöbet çadırında payına düşen oyun oynamak oluyor. AKP’nin bir damla su bırakmayacak, bir yeşil dal kalmayacak politikalarına karşı bir köy dayanışması nasıl olur, mücadelesi nasıl yürütülür diyenlere Karaağız halkı bunu tüm birlikteliğiyle göstermiş oldu.