Bursa’da 9 Ekim günü Ankara Katliamı anmasına yönelik polis saldırısına dair bugün Bursa Çağdaş Hukukçular Derneği üyeleri adliye binası önünde basın açıklaması düzenledi. ÇHD Bursa Şubesi olarak, 3’ü avukat 31 kişinin işkence ile gözaltına alınmasının hesabı sorulana kadar davanın takipçisi olduklarını duyurdular.
Çağdaş Hukukçular Derneği Bursa Şubesi, 10 Ekim Ankara Katliamı anmasının polis şiddetiyle engellenmesi ve kolluk kuvvetlerinin OHAL’i bir kalkan olarak kullanmasına karşı Bursa Adliyesi önündeydi.
“OHAL’de ÇHD var” pankartıyla Adliye önünde bulunan üyeler adına açıklamada bulunan ÇHD Bursa Şube Başkanı Avukat Umut Beyaz, “10 Ekim 2015 tarihinde emeğin ve barışın Türkiye’sini kuracağız diyen halklarımız ülkenin dört bir yanından gelerek Ankara’da buluştu. Farklılıklarına aldırmadan bir araya gelen binlerce insan tarihimizin en büyük katliamlarından birini yaşadı. Barış talebi için toplanan 100’den fazla kişi katledildi. 500’den fazla kişi sakat kaldı ya da yaralandı. Aradan geçen 1 yıla rağmen, yürütülen soruşturmada henüz somut hiçbir adım atılmadı, sorumlular ortaya çıkarılamadı. 10 Ekim tarihi de artık tarihimizin kanlı takvim yaprakları arasında yerini aldı.” dedi.
Bu münferit bir olay olarak kabul edilemez
Beyaz, 10 Ekim Katliamı’na tanıklık eden, yoldaşlarını kaybeden Bursa Demokrasi Güçleri’nin 9 Ekim günü katliamın sorumlularının açığa çıkarılmasının çağrısını yapmak isteyenlere yönelik Bursa’da yaşanan polis saldırısına değinerek, Bursa polisinin 3’ü avukat 31 kişiyi hukuksuz bir şekilde yere yatırıp darp ettiğini belirtti.
Bursa’da yaşanan saldırının ertesinde 10 Ekim günü Ankara Tren Garı’nda yitirilenlerin anılmasına da polis saldırısı olduğunu aktaran Umut Beyaz, Bursa’da yaşanan saldırının münferit bir olay olarak kabul edilemeyeceğini söyledi.
OHAL, iktidar ve emniyetin koruma kalkanı
Avukatlara yönelik saldırılardan birinin de son olarak Maltepe Hapishanesi’nde Avukat Günay Dağ’ın hapishane müdür tarafından uğradığı şiddet olduğunu belirten Umut Beyaz, bu saldırıların iktidar ve kolluk güçlerinin OHAL’i kendisine koruma kalkanı olarak kullanmasından kaynaklandığını ifade etti.
Beyaz, “Silahsız ve saldırısız olarak toplantı ve gösteri yürüyüşü yapmak anayasal bir haktır. Ne yasayla, ne Kanun Hükmünde Kararname ile ne de Vali emri ile Anayasal güvence altındaki bir hakkı askıya alamazsınız. Temel haklarımızı elimizden almanıza izin vermeyecek, zulmünüze boyun eğmeyeceğiz. OHAL’i ve OHAL kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameleri tanımıyoruz.” şeklinde konuştu.
Açıklama sonrasında, 9 Ekim günü Setbaşı’nda polis saldırısına uğrayanlar, işkenceci polisler hakkında olay anına ait görüntüler ve delillerle birlikte Başsavcılığa suç duyurusunda bulunmak için adliye binasına geçtiler.
BursaMuhalif.com