Bursa Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde kadın cinayetlerine, taciz ve tecavüzlere karşı yürüyüş düzenledi. 18.30’da Orhangazi Parkı’nda toplanan kadınlar, sloganlar eşliğinde Şehreküstü Meydanı’na kadar yürüdü. Yürüyüşte, Şili’de 19 Ekim’de gözaltına alındıktan sonra tecavüz edilerek işkencede katledilen pandomim sanatçısı Daniela da yaşatıldı.
Şehreküstü Meydanı’nda basın açıklamasını okuyan Ekin Siyahhan, “Mirabel kardeşler 25 Kasım 1960’da Dominik Cumhuriyetinde özgürlük mücadelesi verdikleri için rejim güçleri tarafından tecavüz edilerek katledildiler. Yine aynı faşist zihniyeti daha bir ay önce Şili’de gördük. Direnişte yer alan pandomim sanatçısı kız kardeşimiz Daniela erkek devlet şiddeti ile öldürüldü. 19 Ekim’de gözaltına alınan Daniela’nın, cansız bedeni ertesi gün bir sokakta demir parmaklıklara asılı halde bulundu! Yapılan otopsi sonucu, çeşitli işkencelere ve tecavüze maruz bırakıldığı anlaşılan kızkardeşimiz faşizme karşı direnirken katledilen kadınlardan yalnızca biri.” Dedi.
2019’un ilk 10 ayında en az 383 kadın katledildi.
2019’un ilk 8 ayında en az 530 kadın şiddete uğradı.
2019’un ilk 6 ayında en az 99 kadın cinsel saldırıya uğradı.
Kadın cinayetleri 15 yılda %428 arttı, 17 yılda 15 bin 343 kadın katledildi.
Kadın işsizlik oranı yüzde 18.9, genç kadın işsizliği ise yüzde 41.2.
Türkiye’de kadınların yüzde 25’i güvencesiz işlerde çalışıyor.
Kadınların yüzde 63.9’u çalışma hayatından memnun değil.
Kadınların çalışma hayatındaki en önemli üç sorunu: Düşük ücret, işsizlik, sigortasız çalıştırılma.
Kadınların yüzde 23.2’si işe alım sürecinde ayrımcılık yaşıyor!
Kadınların yüzde 92’si sendikasız çalışıyor.
Kadınlar erkeklerden yüzde 17.8 daha düşük ücret alıyor.
Kadın işçilerin yüzde 86’sı işyerlerinde çocuk bakım desteğinin olmadığını söylüyor!
Savaşa, tacize, tecavüze, yoksulluğa, haklarımızın yok edilmesine, eşitsizliğe ve gericiliğe karşı bir kez daha alanlarda olduklarını, yaşamın her alanını dönüştürme, şiddetsiz bir dünyayı örme iddiasıyla alanlarda, sokaklarda olmaya da devam edeceklerini ilan eden Ekin Siyahhan, “Haklarımıza ve hayatlarımıza yönelik saldırılar sistematik bir biçimde devam ediyor. Çocuk yaşta evliliklerin önünü açan “Çocuk İstismarı Yasası” yeniden gündemde. Kadınları değil kadınların şiddet gördüğü ve hatta öldürüldüğü aileleri korumayı kafasına takmış bir iktidar ve onun paydaşları her yerde İstanbul Sözleşmesi’ni ve 6284 sayılı Kanun’u tartıştırıyor. Emine Bulut’un “Ölmek İstemiyorum” çığlığı hiçbirimizin kulağından silinmedi. En temel hakkımız olan yaşam hakkımız için “Yaşamak İstiyoruz” diyerek sokaklara çıktık!” açıklamasında da bulundu.
Bursa Valiliği’nin her yıl Setbaşı’ndan başlayan yürüyüşe bu sene izin vermediğini de hatırlatan Siyahhan, “Tüm Türkiye’de kadınların yürümesini, kadınların haklarına sahip çıkmasını engellemek için yürüyüş yasakları getiriliyor. Bizlere de, Bursa’da valilik tarafından, erkek egemen iktidar tarafından Setbaşı’nda toplanamazsınız, izin vermeyiz dendi. Onlar erkek şiddetini değil kadınları engellemeye çalışıyorlar. Her zamankinden daha gür sesle haykırmalıyız sokaklar bizim” ifadelerini kullandı.
“Özgürlüğümüze, bedenimize, hayatımıza, kadın mücadelesine yönelik saldırıları; bizlere kendilerince uygun görülen bu düzeni kabul etmiyoruz! Sözümüzü örgütleyebilme, yan yana gelme ve hayatı değiştirme iradesinde ve iddiasındayız. Biliyoruz ki, bizi kenara iten, yok sayan, emeğimizi görünmez kılan, bedenlerimizi metalaştıran bu sömürü çarkının dişlilerine bir çakıl taşı olup takıldığımızda, bu çark dönemeyecek.” diyen Ekin Siyahhan, her türlü şiddetin son bulduğu, tacizin tecavüzün, istismarın, kadın cinayetlerinin, savaşın olmadığı, hiçbir annenin yüreğine ateşlerin düşmediği; eşit, özgür, laik ve demokratik bir ülkede barış ve huzur içinde yaşamanın hakları olduğu tekrar hatırlattı.
BursaMuhalif.com