‘Ampul Tayyip’e Bursa’da ikinci kez beraat geldi. 2008’den bu yana hakaret içerdiği gerekçesiyle mahkemelerden cezalarla dönen onlarca insanın ardından itirazlara cevap gelmeye devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde İsmail Saymaz’ın haberinde yer alan 2008 yılında Bursa’da 4 kişinin yargılandığı davada 11 ay 20 günlük cezayı bozan Yargıtay’ın ardından şimdi de yine Bursa’da 5 kişinin mahkumiyet kararına yapılan itiraz sonucunda ceza bozuldu.
25 Mart 2013 tarihindeki üniversite giriş sınavı protestosunda ‘Ampul Tayyip’ sloganı nedeniyle yargılanan Emine Akbaba, Kubilay Mehmetcan Yıldız, Deniz Ali Bayraktar, Fatih Bayrak ve Hatice Nur Derya için Bursa 3. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülen davada hakimin her biri için ayrı ayrı verdiği 11 ay 20 günlük ceza sanık avukatlarından Özgür Özcan’ın itirazı üzerine Bursa 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nde beraate dönüştü.
Mahkeme yürürlükteki Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, TCK ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları açısından ‘Ampul Tayyip’ sloganını ayrı ayrı değerlendirerek kararı şöyle açıkladı.
‘Somut olayda sanıkların mağdur katılan Başbakana yönelttikleri somut, onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek şekilde bir isnad söz konusu değildir, sanıkların kullandıkları sözlerin değerlendirilmesinde sanıkların katılan Başbakanı sermaye çevreleri ile işbirliği yapmakla, liberal olmakla, dinci olmakla itham ettikleri sonucu ortaya çıkmaktadır. Kamusal görev yapan kişilerin yapmış oldukları görevler sebebiyle toplum ve ya belirli kesimleri tarafından daha sert eleştiriye tabi tutulmaları ve kamusal bir figür olmaları nedeni ile bu durumu kendilerinin de kabullenmeleri, öteden beri yerleşik Yargıtay içtihatları ve AİHM kararları ile sabit olan bir husustur.’
Kararda, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’inin ziyareti sırasında açılan pankartta ‘defol zavallı aptal’ ibarelerinin dahi özgürlük kapsamında yer alarak bu tür ifade özgürlüklerinin cezalandırılma kapsamına alınmadığı belirtilerek, sanıkların ifade özgürlüğü kapsamında kamu siyasetçisi olan katılana yönelik ‘ampul, liboş, işbirlikçi, otobüse bin, YGS’ye gir’ gibi sözlerinin demokratik tahammül sınırları içerisinde kalarak, demokrasi, hoşgörü ve barış kültürü açısından cezalandırılabilir nitelikte olmadığı belirtildi.